Zarfını açtığımda mektuplarının
Sayılı voltaların
Tonlarca ağırlaştırdığı bacaklarımı
Sınırlı zamanlara inat
Tüm aydınlık yollarda koşturacağım
Durmadan dinlenmeden..
Kara gözlüm bu ayrılık yetişir,
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
Devamını Oku
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
Okuduğum ikinci şiirinizde de dikkatimi ilk çeken, kararlı biçeminiz oldu. Bilincinize sağlık...
Yayılmacılık illeti, dünyayı koca bir hapisaneye çevirmiş. İçeridekilerin bedeni, dışarıdakilerin beyinleri tutsak edilmiş. Suyu kesilmiş karanfiller çiçeğe durmuyor artık. Köklerinin ihanetine mi uğramışlar? Fırtınalarda kırılan dallarının yerine çıkmamış mı yenileri? Toprağı mı eskisi kadar bitek değil?
Bir gün daha bir gürleşecek mutlaka. O bir gün ne zaman gelecek? Bizim için geç olacağı belli de çocuklarımız görebilecek mi? Ya da bir karanfil çiçeğinden bakabilecek miyiz o güne?
Yüreğin ve kalemin susmasın umudumun bacısı.
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta