Selam umutlarımın filizi,
Selam bakışlarımın tutulduğu,
Seni bekliyorum kör karanlığın tam ortasında,
Güneşe hasret hücremin duvarlarına,
Adını kazıyarak tırnaklarımla.
Oysa gelmeyeceğini senden daha iyi biliyorum,
Bile bile yinede bekliyorum.
………..çünkü seni beklemek nefes almaktır.
Büyük bir heyecanla biriktiriyorum,
Hayallerimi yorgan altında.
Gözlerimden akan iki damla yaşla besliyorum,
Başımı yastığa koyduğumda.
Şimdi sen bana gelmesen de,
Bir gün mutlaka ben sana geleceğim,
O gün, elbet o gün olacak.
Koynumda yorgan altında
İki damla göz yaşımla beslediğim hayallerim,
Sana en büyük ve tek hediyem olacak.
Yarın yine görüş günü,
Hücremin kapısına dayanıp kalacağım.
Her gelenle sen dolacaksın, maltaya doğru.
Kokun saracak bütün maltayı,
Buyur edeceğim içeri, iğne deliği açıklardan,
Hayalinle sarılıp kalacağım.
Gözlerin yaşaracak ve ben kana kana içeceğim,
İki gözünden.
Bütün susuzluğum bitecek.
Hani hep derdin ya “benden bir şeyler iste”
Ve ben sadece seni isterdim ya,
Uçsuz bucaksız sandığım özgürlüğümde;
Şimdi hem seni, hem yanında güneşi,
Bir de toprak kokusunu istiyorum.
Mutlaka düşüme getir, getir olur mu?
Siyahla sınırlı on beş adımlık dünyama ve
Nem kokulu beton-demir düşmanlarıma inat.
Aslında ne istediğimden de emin değilim,
Yani senide istemiyorum,
Gelme hiçbir şey getirme.
Sen gelince rüyama,
Bayram oluyor bana,
Sabah olup uyanınca kabus oluyor bu hücre tekrar.
Üstüme üstüme geliyor duvarlar,
Duvarları yumrukluyorum.
Sonra yine adını adımla beraber,
Tırnaklarımla kazıyorum duvarlara.
………Bu hep böyle sürüp gidiyor.
Kayıt Tarihi : 31.7.2014 21:07:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!