Tıka basa tüm hücrelerimde hissedercesine sevmemiş olmalıyım ki
Yüreğimden dökülenler ele veriyor beni,
Tıkılmışız hücrelerimize özgürlük sevdamız enkaz altında,
Yüzüme bakabilir misin?
Göz yaşlarımdan döküyorum seni
Güzelliğinden soyunan ağaçların mevsimi geldi,
Zülfü kimi ayağın koymaz öpem nigârum
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum
Devamını Oku
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum
Sevgiyle çarpan yüreğiniz ve kaleminiz var olsun Sn:Karaçay,nicelerine..
Ben hep senin gözlerinle uyanırım güne,
Saçlarınla dolanırım rüzgara,
Kıvrım kıvrım sözcükleri,
Sokarım duyguyla en kuytu yerlerine!
-----Ender bey şık bir sevda ve duygu şiiri yürekler de yaşıyor her değer s,z, ve şiirinizi kutluyorum saygılar sunuyorum .
Bu gün şiirleri hep tersinden okumak düştü..İnsan ne zaman kalabalık omuzlara çıkar../Son elvadayı atlatırken /
Sonra Borges geldi aklıma;
*Eğer, yeniden başlayabilseydim yaşamaya..* Diyen...
Olsa bile bir şans daha , sizin dizeleriniz vermiş sualin cevabını :
*Çizdiğim yolu geri dönüp bulamıyorum! diyerek..
Şiir ;
'Yüreklerine kavgayı çizdiklerini görünce,
Hücrelerini kapattıklarını düşünüyorum'______________
Diyor ya, aklıma ipek böceği kozası geldi. Kendi kendini hapseyleyen.
Biz de öyleyiz, kinimizle, hasetliklerimizle, egomuzla , bir yaraya dokunmaktan imtina ederek duvarlar örüyoruz kendimize. Ama duvarları örerken de duvarda kapı açmayı unutuyoruz ...Kendi yarattığımz hücrelere mahkum oluyoruz...Eyvahlar düşüyor yüreğimize ...Lakin vakit çok geç oluyor.
Düşündürücü ve yüreğe dokunan bir şiir okudum. Kaleminiz daim , yolunuz hep açık olsun. Kutluyorum içtenlikle.
Degerli Üstadimin her siirindeki o kendisine özgü kurgu ve düsünce derinligi bu siirinde de kendini gösteriyor.. Müthis anlatimiyla yine oldukca etkileyici,okudukca farkinda olmadan siir konusunun icindeki o gizemli atmosferin etkisinde kalarak derin düsüncelere daldiran cok anlamli ve duygu yüklü güzel bir siir.Yürekten kutluyor,selam ve saygilarimi iletiyorum..
Bazen de yolu kaybetmek gerekmez mi? Doğru yolda olduğundan emin olmak için... Kafasının içinde nasıl bir Dünya yeşerir ise kişinin yolu orasıdır... Güzel şiirinizi tebrik ederim üstat.
Zaman ve yaşanmışlık ister istemez hapsediyor insanı hücrelerine...
Oysa o hücreler bunca hapisliği nasıl sığdırır içlerine?...
Hücreler bir sevdiğinin gözlerini saklardı eskiden, ona duyulan aşkın otağıydı; Geri kalmış sevdalar söylenirdi dostun bakarken gözlerine, bulutların kanatları kadar özgürdü sevdalar mavi gökler kadar berrak ve hür...
Hangi ara hapsettik bunları da hücrelerine...
Özgürlük, kalabalık omuzlardaki son yolculuktan sonra mı? diye bir soru takılıyor hep dilime... O saatten sonra özgürlük kimin neyine!
Oysa yaşanırken neden kilitli tutulur özgürlük hücrelerine?...
Şiir sorgularken düşündüren bir derinlikte... Beyin fırtınaları yaratan güzellikte...
Günü sorgularken, sevgiden yoksun, özgürlükten yoksun bırakılan yaşamların özetiydi, isyanıydı şiir... Kutluyorum Önder Bey... Nicelerine... Saygı ve Selamlarımla Dost...
her insan, kafasında çizip tasarladığı fikri kadar bir alanda yaşar. Bu anlamda hücrenin ebadı söz konusu olan. taşmak, sınırları aşmak için daha fazla düşünmek, daha geniş ufuklara bakmak gerekir. her ne kadar kalabalıklarda olsa da insan birey olarak gene yalnızlıklar içinde dolaşmaktadır. yeter ki; fikri, özgürlüğü engellenmesin. Düşünmeye yönelten şiirinizi ve sizi kutluyorum.
Hücrelerde tutuklu suçsuzlar, penceresiz hücrelerden bir başka hücreyle tik tak tik tak sesleriyle iletişim kurarlar. Soyutlanmış kavramların gölgesine sığınan bakışlarda korku ve dehşet, 'insanlık bu mudur diye' çığlık atacaktır elbet. Sonra pembe düşlerin avuçlarında duyulan sıcaklık, yangın, kül, duman... Sefalet diz boyudur önümüzde, düzensizlikler, çirkinlikler harman harman. Şiir çalışmanızın duygusal ağırlıklarla
yükleminde, imge, betimleme ve ivmesinde oluşan girift düzenleme günümüz yaşamıyla özdeş kılınmış. Ellerinize sağlık...
Tıka basa sevmek ve sevginin yürekten taşması... İşte gerçek sevgi bu galiba. Fakat yine de mutluluk vermiyor işte.
Bakın, şair nasıl hücreye kapatılmış hissediyor kendini... Hücre, şiirde sanırım çift anlamlı kullanılmış...
Dünyaya veda ederken bile hücrelerine umut toplayan tek açık veya aralık pencere, her ne kadar geç olsa da...
Çok derin anlamlar yüklü bir şiirdi... Kutladım yürekten sevgili Önder..Nicelerine...
yaşamı hücrelerinde hissederek anlayanlar kendi yalnızlıklarının yanında kendi kaoslarının içinde dahi başka gözlerde ki boşlukları tanır..
Hiç bir ses kaybolmuyor evrende... Tüm gidiş ve dönüşlerde illaki bir parça umudu olmalı insanın... Yoksa her adım karanlığa gider.... İllaki gölgeli olur hayat...
Kutlarım bu güzel şiirinizi.
Saygılar..
Bu şiir ile ilgili 29 tane yorum bulunmakta