Tıka basa tüm hücrelerimde hissedercesine sevmemiş olmalıyım ki
Yüreğimden dökülenler ele veriyor beni,
Tıkılmışız hücrelerimize özgürlük sevdamız enkaz altında,
Yüzüme bakabilir misin?
Göz yaşlarımdan döküyorum seni
Güzelliğinden soyunan ağaçların mevsimi geldi,
Soğukta yaşayacaklar kendi yalnızlıklarını,
Yalnızlıklarını yalnız kendileri bilecek,
Dokunma duygusundan yoksun insanlar yine göremeyecekler seni
Ben hep senin gözlerinle uyanırım güne,
Saçların ile dolanırım rüzgara,
Kıvrım kıvrım sözcükleri sokarım duyguyla en kuytu yerlere
Bakışları donmuş bir vitrin müdavini,
Kapalı hücrelerinin kapıları, dünya dışarı,
Daldan dala tırmanan bir ateş adına
Yanıp kül düşüşü gibi dağılırım
Yürekli bir ateşin karşısında yele tutulan kül şimdilik bozgunda
Yüz yıl önce olduğu gibi yine anka kuşu gibi anka bir diyardan doğacak güneş gibi
Ölümden önceki yüzlere bakıyorum
Yüreklerine kavgayı çizdiklerini görünce,
Hücrelerini kapattıklarını düşünmüyorum,
Bir tek pencereleri kalır gözlerinde
Mavi bir göğe hasret umut topluyor gençler yeniden
Darmadağın edilmiş bir düzenin içinde
Kalabalık omuzlar arasında çizdiğim yolu, geri dönüp bulamıyorum!
Önder Karaçay
Kayıt Tarihi : 30.9.2016 09:35:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Yüreklerine kavgayı çizdiklerini görünce,
Hücrelerini kapattıklarını düşünüyorum,
Bir tek pencereleri kalmış gözlerinde!
Mavi bir göğe hasret,
Umut topluyorlar yeniden canlanacak hücrelerine,
Darmadağın edilmiş düzenin hücrelerinde!
Darmadağın edilmiş düzende dahi umudun azmi ve sebatına bağlanıp didinmenin hasretinde derin ve güzel bir şiirdi.
Tebriklerim ve saygılarımla.
Mutasyona uğruyor zamanla hücreler, sözde gelişen dünyada ne çok şey yitirdiğimizi geriye baktığımızda anlıyoruz geriye dönüp baktığımızda çizdiğimiz yolu bulamamak bu yüzden....
Anlamlı ve oldukça düşündüren bir şiirdi, emeğinize sağlık saygılar...
TÜM YORUMLAR (29)