Hücrede Telaş Şiiri - Lütfi Kireçci

Lütfi Kireçci
222

ŞİİR


9

TAKİPÇİ

Hücrede Telaş

Hücrede telaş,
Adımı soyadımı sormaya girmiyorlar hücreye
Akılları sıra korkutacaklar,
Dayak atacaklar,
Sokakta görüp te bu ahmaklara
Beh desen al sana bilmem ne derler
Kaç kişi olduklarını sayamamıştı hücredeki
Yerlerdeki saç kıvır, kıvırdı
Belli ki bu saç hamzanın saçıydı
Bir hayvan tıraş etmişti hamzayı
Duvarda kan izleri, vardı
Hamza direnmişti
Ne kadar sürmüştü bilinmiyor,
Duvarı beş parmağıyla yukardan aşağı doğru
Kanayan parmaklarıyla tırnaklamıştı
Hamza muhtemelen hastanelik olmuştu

Az önceydi,
Benden önce içeriye almışlardı hamzayı
Hamza sevke gelmişti
Buradan çok adam geçmesine rağmen
Bazılarının gömleği takılıp yırtılmış
Demirlere
Bazıları yürürken tepe üstü düşmüş
Ayağı kırılmış,
Bazıları da kırmış kafayı
Bazılarını da sahipleri almış

Sıra bendeydi
Ben buranın mahkumu bile değildim,
Ring arabası durmuş
Mecburi ikametgah
Yani misafir
Bunlar iyi ağırlar misafirleri
Bayağı misafirperverdirler
Allah’a dua ediyorum
Korkuyorum
Birazdan mutlak öldürüleceğim
Duvara tırnaklarımla kanlı bir şiir yazacağım
Gücüm yettiği yere kadar direneceğim
Birini bile devirsem yeter
Gözüm açık gitmem diyorum ötelere
Hani orda sorarlarsa dostlar
Getirdin mi kelle
Yo..hayır getiremedim..demeyeyim…
İçerdeyim,
Çevremde aç köpekler
Yerde kan damlaları
Sıcak, yeni dökülmüş buğuları üstünde
Tütsü yapıyorlar arkadaşın kanından
Başlıyor maç..
Bire on, bire on beş arkası it sürüsü
Sayamıyorsun
Yedi sülaleni sayıyorlar
Sende onların anasını, avradını, çoluğunu, çocuğunu
Tutup bir gece yazlık sinemaya götürürüm diyorsun
…………………………………………………………………………………………..
ikinci bölüm
hücre,
birazdan ölümle randevu
gelecekler
hatta hepsi gelecek
çullanacaklar üstüne
duvara kanla yazacaksın adını kafirin
beni öldüren şuydu, adını da bilemezsin..
o an
bir hallaç Mansur hikayesi dökülüyor dört duvara
kaç kapınız var ulan sizin üstüme çektiğiniz
bunlar yetmez, biraz daha çekin üstümüze
demirden kapılarınızı
rabbim isterse şayet
bir kapı değil, bin kapı da çekseniz üstüme
biriniz değil binlerce de gelseniz üstüme
hiçbir şey yapamazsınız
‘YASİN VEL KUR.AN’İL HAKİM…………………
Kimse bu setti aşamıyor,
Ayak uçlarıma bile yaklaşamıyor,
Bir cesaret dökülüyor.
Arşı aladan yüreğime
Hiçbir şeyden korkmuyorum..
Battaniyemi seccade diye serip
Eksi otuz dereceli hücrede namaz kılıyorum..
Bir, bir değil, hepiniz bir gelin üstüme
Yeryüzünün en korkusuz insanı benim..
Ötelerden bir nefes var yüreğimde..
İşte bunu anlatmak mümkün değil……..
Sabah cehennemden gülerek çıkıyorum..
Hıncını alamamış deyyuslar baka dursun arkamdan
Bir sigara yakıp..biniyoruz mahkum arabasına

Hey ALLAH’IM sana şükürler olsun
Bugünde yırttık paçayı………………………………..

Birinci dünya savaşı alman Nazi kampları

Lütfi Kireçci
Kayıt Tarihi : 16.6.2006 17:04:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Zülfikar Yapar Kaleli
    Zülfikar Yapar Kaleli



    Şimdi Kızarım Haaa! !



    -Ozan İlo’ya-
    Suçlarını yazıyorum hele bak
    Elin katırına niye çüş dedin
    Daha bilmediğim neler var mutlak
    Eniğe, sönüğe niye oş dedin

    Uymadın düzene, bağırdın hakkı
    Lâiklik dertlerin ilacı zıkkı
    Şimdi parmaklıktan o kadar bak ki
    Devrin alığına niye keş dedin

    Deme baş olanlar cüce olur mu?
    Harf harf sıralasam hece olur mu?
    Hak bilmez birisi yüce olur mu?
    İslâm’ın şartına niye beş dedin

    Sokaklar mezbaha et satılıyor
    Çıkmaya imkân yok, hep batılıyor
    Pezevenklik başta taç tutuluyor
    Yenilen naneye niye leş dedin

    Seksenleri ara fenerle, mumla
    Zirzop sivriliyor devrilen çamla
    Sendeki bu kafa ve bu ilhamla
    Çıbanın başını niye deş dedin

    Bunlar suçlarının daha yarısı
    Deşersem gelecek yine gerisi
    Pos bıyık,boz oğlan ve koç birisi
    El açtı, yürüdü niye boş dedin

    El hak amentüye iman diyerek
    Yaradan Mevlâ’dan derman diyerek
    Şanlı Peygamber’den ferman diyerek
    Yiğitler yürürken niye koş dedin

    Bir olalım deyip daim ileri
    İnanan kişiler kalır mı geri?
    Dalkavukluk eden beş on serseri
    Tavuğa, culuğa niye kış dedin

    Çalıştık, didindik, süründük aha
    Süründük de çıktık mı ki sabaha
    Zırlayan zırlasın ürkütme daha
    Sözümü duyunca niye yaş dedin

    Güle, sele,tele,bülbüle şakı
    Bir gün de seçersin karayı akı
    Unutmadın ama Emr-i mutlâkı
    Allah’ın elçisi bize baş dedin

    Desene kardeşim suçum iltifat
    Demesen inan ki çekilmez hayat
    Devir Firavun’un, Karun’un heyhat
    Ve bu lâikliğe niye boş dedin!
    1990

    Zülfikar Yapar Kaleli




    Cevap Yaz
  • Mehmet Çoban
    Mehmet Çoban

    Allah çekilenleri mükafatsız bırakmaz inşaallah..

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (2)

Lütfi Kireçci