HOYRAT VURMUŞ KÖYÜ
HALLER PERİŞAN
Eskiler kalmamış göçüp gitmişler
Yalayıp yaşamı geçip gitmişler
İyi kötü yolu geçip gitmişler
Bir tahtası kalmış sallar perişan
Koca köyde üç beş ihtiyar kalmış
Bentler yıkılmış bükleri sel almış
O koca çınarda birkaç dal kalmış
Çürümüş gövdesi dallar perişan
Bedir ay bacaya bağdaş kurardı
Şavkı vurup yolu beli sarardı
Ayna gibi gökten yıldız yağardı
Yıldızlarda hüzün yeller perişan
Guguklar ötünce açar söğütler
Gocalar oturup genci öğütler
Türküler susmuş da yanar ağıtlar
Hoyrat vurmuş köyü yollar perişan
Ülker’le kalkar da evin gelini
Tarabulus kuşak sarar belini
Kınalar elini tatlar dilini
Kınası solmuş da eller perişan
Kördikene bakıp bilir zamanı
Gün vurunca okur hoca ezanı
İyi kötü tüter her bacanın dumanı
Taşa tutun bu yazıyı yazanı
Beter olsun kader kullar perişan
Bahar ile burada kuşlar uçardı
Başımızdan kavak yeli geçerdi
Laleler sümbüller güller açardı
Hoyrat vurmuş bağı güller perişan
Bebeği beler sallama beşiğe
Ana yürür baba biner eşeğe
Konu komşu gideridi keşiğe
Keşik unutulmuş bağlar perişan
İnlik çınlık basmaz olmuş eşiğe
Bunlar dert olmaz mı seven aşığa
Yiğit muhtaç namertlere düşüğe
Kalmış taş başında ağlar perişan
Sevdalanan ’ Haydi’ diye ağlardı
Kuytularda yarasını dağlardı
Gözyaşını yarasına bağlardı
Bakıp ağladığı dağlar perişan
Haydi dedikleri bir yanık hava
Hasrete ilaçtır, sevdaya dua
Yürekte haydiyle çözülür dava
O haydi çığıran diller perişan
Yiğitler gezerdi kara sevdalı
Güzelleri vardı eli kınalı
Kimi Kerem idi kimi de Aslı
Haydi’si kalmış Aslı’lar perişan
Kime ne ettik ki bu kimin ahtı
Kapanmış talihi bağlanmış bahtı
Viraneler imiş baykuşun tahtı
Kervan geçmez olmuş beller perişan
Bu nasıl kaderdir bu nasıl yazgı
Bir dağı kül eder küçücük çıngı
Reva mı insana bu cefa ezgi
Tutuğum dal kurur yollar perişan
Haydi ağ güzelim nidelim haydi
Bura gurbet olmuş gidelim haydi
Sürü sürü derdi, güdelim haydi
Gitsek de kalsak da haller perişan
Mahmut NAZİK 14.09.2007 BOZYAZI, DEREKÖY
Haydi: Bozyazı Dereköy’e has bir içli bir yakım, ağıt çeşidi. Genelde gurbete,
askere gidenlere, sevgililere, ölenlere duyulan özlemi, kavuşmak için ne
yaptıklarını, ne yapacaklarını, anıları dile getirilir.
İlk dizesi, konu olan kişinin adıyla başlar. Dizelerinde uyak olmasa da olur.
Önemli olan ağıdı yakanın iç dökmesidir. Ağlayıp boşalmasıdır.
Aşağıdaki annemin 6 yaşınada ölen kızına yaktığı hir haydi..
Haydi a çocuğum haydi
Çiçekler açtı gel a Hatmam
ben buralarda duramam haydi
Gittiğin yerlere varamam haydi
Obalar göçtü a gözelim haydi
Ben kaldım yazıda gel a Hatmam haydi
Haydi haydi haydi oy…
Kayıt Tarihi : 14.11.2008 12:49:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
çok güzel yazmışsınız sevgili dost...
Kutlarım sizi...
çok güzeldi,destansı bir şiirdi...
.Gönülden kutlutyorum,
Saygılarımla,
Ünal Beşkese
TÜM YORUMLAR (5)