bir umud doğacak elbet,
bilenmez yerde bilinmez zamanda
yani bilinmezlikler şehrinde,
belki dünde,belki bugün de,belki de yarında,
dünü ve bugünü maziye saldık,
umuda adına verecek şeyi,
Gitmek gerekir bazen,
ardına bakmadan,gözyaşı dökerek,
umudlarını başka bir bahara erteleyerek.
Gitmek gerekir bazen,
yalnızlığa arkadaş olmaya,
sevgiyi asla aşka dönüştürmemeye.
Hoşgeldin bebek,
uykunu bölüp,uzun yoldan geldin
zıtlıklarla geldin biliyormusun?
ailen tebessümle seni karşılarken
sen ağlıyordun,ne garip değil mi?
baban bak bu benim oğlum,annen ise
Haykırıyorum,artık sensizliği yüreğime
kabulleniyorum tüm umutsuzluğu,sensizliği
çaresizliği ve biçareliği.
Artık umud yok,sen yok ve ben yok,
bu yokolmuşluğun,bu sana hasretliğin.
bu umutsuzluğa haykırışın silüeti! ...
Seni sevmeyi kitap okumaya benzetiyorum
yarıda bıırakıp okumadığın gibi,
Seni sevmeyi kartanesine benzetiyorum
ısıtıp erittiğin gibi,
Seni sevmeyi sonbahara benzetiyorum
yapraklarımı alıp savurman gibi
Hasret rüzgarı, dostum
bu aralar yolun düşmüyor mu
Sevgiliye?
sen böyle yapmazdın.Neden?
Hani olurda yolun düşerse,
penceresini aç,perdeyi arala,
Ölümü düşünüyorum anne,
vakit geç olmadan gelsin istiyorum.
Bak karlar yağmaya başladı bile,
mis kokular saçan güller de soluyor,
artık sıra bana gelsin istiyorum anne.
Bu riyakar dünyadan gitmek istiyorum,
Ah çekmek geldi içimden
Küllenen gönlüme üfleyen rüzgara
Ah çekmek geldi içimden
Bir umut veren sevgiye
Ah çekmek geldi içimden
Bilmem ki nasıl bir hal bu
Akıl başka, yürek başka, dil başka
Hapsolmuş içimde sessiz çığlıklar
Araf'ta kalmış düşünceler...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!