uslanmaz
hüsrana uğrayan
arsız yüreğim
tımar eder
kulpu kırık
gümüş kaşağıyla
Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Devamını Oku
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
uslanmaz
hüsrana uğrayan
arsız yüreğim
göz kırpar
her gördüğüne
hercai gönlüm
.. :)) sizi içtenlikle kutlamak gerek. Zira, kendiyle
Barışık Şair bulabilmek bir yana, bu mizaç bence
milyonda bire kadar düşmüş olmalı ki.. İnsanlar,
gölgesiyle kavgalı hale geldi..!! Bu açıdan, sizin
olumlu mizacınz, insanı imrendiriyor doğrusu./
Ne mutlu size./ KUTLUYORUZ./ sygyla./ n.a./
o anlar ı ne güzel işlemişssiniz kutlarım
göz kırpar
her gördüğüne
hercai gönlüm
merhaba der
kan sızarken
yine meyleder
Unutuyor kan sızmalarını... unutması da sizin dediğiniz gibi arsızlığındandır... laf anlatamazsınız...
Hoşdu. Tebrikler
Sevgimle
'İnsanlar, dağların zirvelerini, denizlerin dalgalarını, büyük ırmakları ve engin okyanusları görmek için seyahat ederler. Fakat bunun yanı sıra en büyük mucize olan kendi varlıklarını görmeden bu dünyadan göçüp giderler.' (Saint Augustin)
Hindistan'da çok ünlü bir ressam varmış. Herkes bu ressamın yapıtlarını kusursuz kabul edecek kadar beğenirmiş ve onu 'Renklerin Ustası' anlamına gelen Ranga Geleri olarak tanısa da kısaca Ranga Guru derlermiş. Onun yetiştirdiği bir ressam olan Racigi ise artik eğitimini tamamlamış ve son resmini bitirerek Ranga Guru'ya götürmüş ve ondan resmini değerlendirmesini istemiş. Ranga Guru;
'Sen artık ressam sayılırsın Racagi. Artık senin resmini halk değerlendirecek.'
diyerek resmi şehrin en kalabalık meydanına götürmesini ve meydanda en görünen yere koymasını istemiş. Yanına da kırmızı bir kalem koyarak halktan beğenmedikleri yerlere çarpı koymalarını rica eden bir yazı bırakmasını istemiş. Racigi denileni yapmış.
Racigi birkaç gün sonra resme bakmaya gittiğinde görmüş ki tüm resim çarpılardan neredeyse görünmüyor. Çok üzülmüş tabii. Emeğini ve yüreğini koyarak yaptığı tablo kırmızıdan bir duvar sanki. Resmi alıp götürmüş Ranga Guru'ya ve ne kadar üzgün olduğunu belirtmiş. Ranga Guru üzülmemesini ve yeni bir resim yapmasını istemiş. Racigi yeniden yapmış resmi ve gene Ranga Guru'ya götürmüş.
Ranga Guru resmi tekrar şehrin en kalabalık meydanına bırakmasını istemiş. Ama bu defa yanına bir palet dolusu çeşitli renklerde yağlı boya, birkaç fırça ile birlikte insanlardan beğenmedikleri yerleri düzeltmesini rica eden bir yazı bırakmasını istemiş. Racigi denileni yapmış...
Birkaç gün sonra gittiği meydanda görmüş ki resmine hiç dokunulmamış, fırçalar da boyalar da bırakıldığı gibi duruyor. Çok sevinmiş ve koşarak Ranga Guru'ya gitmiş ve resme dokunulmadığını anlatmış. Ranga Guru demiş ki;'Sevgili Racigi, sen ilk resminde insanlara firsat verildiginde ne kadar acımasız eleştirebileceklerini gördün. Hayatında resim yapmamış insanlar dahi gelip senin resmini karaladı... Oysa ikinci resminde onlardan hatalarını düzeltmelerini istedin, yapıcı olmalarını istedin. Şunu hiç unutma sevgili Racigi, kötü yönde eleştirmek kolaydır, yapıcı eleştiride bulunmak ise eğitim gerektirir. '
- Alıntıdır -
şiirin başlıgı bile yetmiş abla...
her sey gönlnüzce olsun,,
gurbetten sılaya
selam ve dua ile..
*
GÖNLÜNÜZÜ BİLMEM AMA HOŞ BİR ŞİİRDİ EFENDİM...:))
KUTLARIM TATLI KALEMİNİZİ.
SAYGILARIMLA
'aşkın,sevdanın kısa öz anlatımı...'
Ne kadarda güzel anlatmışınız sevdayı etkilendim şiirinizden
Bir çok şiirinizdede göz yaşlarımı tutatamadım Kerküklü çocuklarla ilgili şiirlerinizde örneğin ve o depremle ilgili olanda
kutlarım şaire hanım
çok güzel...tebrik ve sevgiler..
Bu şiir ile ilgili 34 tane yorum bulunmakta