Hoşgeldin Masumiyet Şiiri - Yalçın Ergir

Yalçın Ergir
10

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Hoşgeldin Masumiyet

Biliyorum kapıdasın, uzun yoldan geldin;
biraz yorgun, biraz aç,
kapıyı çalmak üzeresin.

En son geçen yüzyıl, bir Eylül sabahı görmüştüm seni; çok özlemişim, nerelerdeydin?

Sen gitmeden önce de azdı kazancımız ama daha mutluydu yuvamız. Sayısallaşmamıştı henüz sevdamız, umutlarımız.
Doğum – dersane - ölüm diye üçe bölünmemişti hayatımız.

Daha basitti sözlerimiz, küçüktü hesaplarımız;
kurşun kalemle çizgili sayfalara yazılırdı borçlarımız.

Eski, siyah beyaz bir Türk filmi;
sıradan, kıt kanaat geçinen ama birbirlerine son derece düşkün aileleri,
delikanlı taksi şoförleri,
bomboş Boğaz sırtları,
kabarık saçlı mahcup kızları,
kötü ama yeri geldiğinde son derece vicdanlı adamları,
çekimden sonra evlerine belki de hep aynı koltukta otobüsle dönen “zengin” anaları,
hep masumiyet,
hep masumiyet...

Film bittiğinde ve sen karelerini, beyaz perdeni toplayıp gittiğinde, bizler derin uykudaydık. Gözlerimizi açtığımızda, filmin ikinci yarısında değil, bambaşka bir filmin tam ortasında, on sekiz yaşından küçüklerin girebildiği ancak masumiyetin alınmadığı, kara camlı bir salondaydık.

Ayrı ayrı oturtulmuştuk. Bizim mahalleden olmayanlarla, rengarenk başka senaryoları, başka hayatları, başka aşkları, başka kahkahaları izliyorduk.

Hoşgeldin masumiyet; nicedir özlemişim seni.

İyi ki geldin.

İyi ki kapının önünde,
biraz yorgun, biraz aç,
yanında bembeyaz perden,
kapıyı çalmak üzeresin;

iyi ki dışarıda duyduğum tıkırtı sensin...

Yalçın Ergir
Kayıt Tarihi : 12.5.2003 11:29:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Yasemin Yasemin
    Yasemin Yasemin

    iyi ki dışarıda duyduğum tıkırtı sensin......

    umarım geri gelmiştir. umarım. ama bana öyle geliyor ki; bu geliş, öyle geliş değil; kalan üç beş eşyasını almaya gelmiş..... ve biz hala derin bir uykudayız....

    Cevap Yaz
  • Nesrin Gelincik
    Nesrin Gelincik

    Hoşgeldin masumiyet; nicedir özlemişim seni.

    İyi ki geldin.

    İyi ki kapının önünde,
    biraz yorgun, biraz aç,
    yanında bembeyaz perden,
    kapıyı çalmak üzeresin;

    iyi ki dışarıda duyduğum tıkırtı sensin.

    Diyebilmeyi ne çok isterdik değil mi?

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (2)

Yalçın Ergir