Hoşgeldin Kadınım Hoşgeldin...

Mustafa Küçük 2
24

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Hoşgeldin Kadınım Hoşgeldin...

Mavilikler ortasında kan damlası gibi bir sonbahar güneşiyle başladı bu öykü...ve odam soğuktu, karanlıktı...Ve odamda yaşanılan zamanlar bıçakla kesilecek, askıya asılacak kadar donup kalmıştı...

Günün birinde yaklaşan ayakseslerinin getirdiği yitirdiğim aradığım güneşim KADINIM' dı...

Ve dudaklarımdan dökülen minicik bir kelime ile kocaman bir öykü başladı;

' Hoşgeldin... '

Hoşgeldin Kadınım Hoşgeldin....

Ayağını bastığın odama.

Kırk yıllık beton çayır çimen şimdi,

Hoşgeldin Kadınım Hoşgeldin....

Güldün güllerin açıldı penceremin demirlerinde....

Ağladım... Avuçlarıma döküldü inciler.

Gönlüm gibi zengin,Hürriyet gibi aydınlık oldu odam...

Hoşgeldin Kadınım Hoşgeldin...

Sanki yılların özlemiyle konuşuyor...Konuşuyoruz...O konuştukça odamda baharlar açıyor,ağzından ballar akıyor, ve gönlüm bir kovan gibi dolup taşıyor...Balağızlım diyorum ona;

Bal ağızlım sen konuşunca, gökyüzü açılıyor
Yeryüzünün dört yanına baharlar saçılıyor
Yosun tutsa yürekler, yıkılsa bütün ümitler
Her kelimen dünyayı yeniden yaratıyor

Ben bir ay, sen ışığım; ben gece, sen sabahım
Sen tarla, ben aşkınla dalgalanan başağım
Bu kurumuş dünyaya ben seninle aşığım

Gönlüm sanki bir kovan, dolu dolu sevginle
Bal ağızlım her günüm bir petek bal seninle

Geliyorsun, seviyorsun, ölüyorsun, gidiyorsun

Sen iğnesiz arımsın, ağzından bal akıyor
Meyva dolu dalımsın, ağzından bal akıyor
Alım, yeşil, sarımsın, ağzından bal akıyor
Hasat günü gelmeden kurumasın ekinler
Baharları sırtlayıp göç etmesin leylekler
Bal ağızlım canım; dün, bugün, yarınım
Sen susarsan yanında hiç kalır ölümler

Sen iğnesiz arımsın, ağzından bal akıyor...

Dinliyor bütün bunları...Ama yalnızca dinliyor...Neden? ...Nerelerdeydin? ...Diyorum. Gözleri yerde pişmanlığını sevgisini anlatıyor.Bende ona Sevgi yetmez diyorum, gerçek aşkı anlatmaya çalışıyorum...

Bana diyorsun ki
Nasıl bir martı yavrusunu severse
Bana diyorsun ki
Nasıl bir midye incisini gizlerse
Bana diyorsun ki
Nasıl bir arı peteğini örerse
İşte öyle büyüyorsun içimde

Sevgi yetmez
Sevgine saygın yoksa
Sevgi yetmez
Sorumluluğun yoksa
Sevgi yetmez
Arada eller varsa
Sevgi yetmez
Yarından ümit yoksa

Bense diyorum ki
Bahçende güller baktıkça güzelleşsin
Bense diyorum ki
Aşk engelleri aştıkça değerlenir

Bense diyorum ki
Güneş yağmurlar topraktan güllerin
Saygı sorumluluk sadakat sevginindir

Dinliyor bütün bunları...Ama yalnızca dinliyor. Yine gidecek biliyorum.Yine de onsuz geçen günlerimi bunalımlarımı anlatıyorum...Dinliyor...Şaşırıyor...Sen Böylemiydin diyor...Sen böylemiydin eğilen selvi gibi...Eriyen bir mum gibi...

olmazları ekiyor, olurları biçiyorum
anılar arasından güzeli seçiyorum
şimdi ne kendimi ne kimseyi düşünüyor
sularda bir yosun gibi hıçkırmak istiyorum

gelmeyişini bekliyorum, dönmeyişini özlüyorum, gülmeyişine ağlıyorum
seni seviyorum...

sen böylemiydin böylemi? eğilen selvi gibi?
sen böylemiydin böylemi eriyen bir mum gibi?

Yarattığın bir dünyada seni yaşıyorum
Bilmediğim insanlarla koşuşuyorum...
Bilmediğin bir dilden konuşuyorum
Yine de anlarsın diye seviniyorum...

Seni Seviyorum...

Ben böylemiydim böylemi? eğilen selvi gibi
Ben böylemiydim böylemi? eriyen bir mum gibi...

Mum gibi...

* Sevgili İLHAN İREM' İN bu çalışmasını duyduğumda 17 yaşlardaydım...
Çok ama çok duygulanmıştım...
Nazım Hikmet'in ' Hoşgeldin' şiiriyle bütünleşmesi öyküyü daha bir güzelleştirmişti...

Ve ben Nereden bilirdim bu öykünün yıllar sonra benim öyküm olacağını... (30.04.2009 23:29)

Mustafa Küçük 2
Kayıt Tarihi : 30.4.2009 23:39:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Mustafa Küçük 2