Tarih 29 Eylül 2008
Gecenin yarısı, şehir uykuda,
Benim ise gözüm, kulağım doğumhane kapısında.
Hiç böyle atmamıştı kalbim, heyecan dorukta.
Zaman durdu sanki geçmek bilmiyor dakikalar.
Ve işte özlemle beklediğim o ıgga sesi,
Olamaz bundan daha güzel bir müjdeli haber.
Sonsuz şükürler olsun seni bize lütfeden yüce Mevla’mıza.
Hoş geldin yavrucuğum, hoş geldin Muhammed’im,
Hoş geldin dünyaya, hoş geldin hayatımıza.
Hoş geldin varlığın en anlamlı ve en kıymettar meyvesi
Hoş geldin daha hiç görmeden sevdasıyla yanıp tutuştuğum.
Hoş geldin ey sevgimizin izdivacından doğan aşk.
Sen bizim en samimi duamız,
Gerçekleşen en güzel hayalimizsin.
Canımızdan bir parça,
Umudumuz yarınımızsın.
Nasıl tarif edeyim sana hissettiğim duygularımı?
Rahmet yağmuru gibi yeşerttin birçok ölü yanımı.
Eksik, yalan yanlış bir sevgiymiş senden önceki
Sen öğrettin merhameti, gerçek sevgiyi,
Seninle yaşadık en ulvi duyguları
Seninle tattık en coşkun heyecanları, aşkları.
Muhammed’im canım oğlum
Kucağımda, kollarımdasın şimdi.
Ne hoş ne güzel;
Seni doyasıya öpüp koklamak
Minik ellerini, ayaklarını okşayıp,
Sımsıkı sarılmak.
Sadece huzur ve mutluluk veriyor nurlu yüzün gönlüme,
Oğulcuğum, sen o kadar çok layıksın ki sevilmeye…
Seni çok ama çok seviyorum.
Bir yana cenneti koysalar, öbür yana seni
Hiç tereddütsüz sana sana koşarım yavrucuğum.
Kayıt Tarihi : 1.2.2012 14:20:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!