içindeki diri susmalı bu vakitlerde. sevdiğin renklere boyanmış o küçük şeylerle ruhunun rüzgarlarına serseri aşağılık şeyleri saplıyorlar. şimdilik sarhoşsun ve anlamayacaksın can çekişen nedir ve neden sustururlar.
dilim susamıyor bu cinayetlerin işlenişine, oysa herşey yasal oldukça daha iğrenç bir hal alıyor. şu havasız kutunun içinde bağıran ve çığlıklarıyla camları kıran kadın susuyor. sessiz çığlık dedikleri ne bilemeden tutunuyorlar bu küçük tümcenin kuyruğuna insanlar. şeytan her zaman ki gibi perdeliyor bu yarımlığın imdadını. sen ölme kadın çünkü şairler ilhamsız kalır ve benimde bahanem kalmaz uğruna yazacak şey olmayınca.
nefes al derin derin, kuytularda düşün herkesten sakladığın özgürlüğünü. sırtından bir yel geçsin bir de yalnızlığın vurduğu sağırlık. illa kapat gözlerini ve deşip içimizdeki o korkunç yarayı tenimizden ve terimizden yapalım ilacı.
bak sen bari kanma o renkli küçük şeylere, tıbbın önerdiği ruhunu santim santim siktiği acaip nesnelere. beyninin içinde işgal etmedik yer bırakmayan ve hücrelerinde depolanan onları varoluş gününden beri fetedilmemiş yerlere kadar sokan bu yasallık alıp gitmesin içindeki insanı.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.