Hoşgeldin.... Şiiri - Ömer Yazıcı

eyy gönül koymalarımın en çocuk yüreklisi
özümde yoğun bir telaşla
yarınsız çiçeklerin çözümsüz çırpınışlarındayım
dellenmiş hayallerimin kefene sığmaz duruşlarından koptum
demeye kalmadan
geçmişin imzasız çizili satırlarından bul getir beni
çoktan sıyırdın hayattalığımı işkence çukurlarını
bildik acıların sızılarından sıyrılışına şahit
ölüm sensizliğinden nihavent sesinle kurtuluşa doğumdayım
takattan kesilmeye meyil düşmüş şiirlein şahlanışıyla
kar altında papatya tazeliğinde kalmış sevdamla
büyülü düşlerle beslediğim sen
buluştu işte
yürekten yüreğe türkü tadında pişmanlıklarla
hoşgeldin

bedeli ödenmiş yokluluğun tarifsiz anlamsızlığı
tanıdık yaraların yabancı yarınlara hükümsüzlüğünde
bağışlama beni
çocukluğumun ipe gelmez saydamlıklarıyla yargıla
darağacına götür
as
kelebek narinliinde yüreğime elleşmeden
yada
söyleyemediklerimle anla beni
ve duymadıklarınla sev
kolay olmadı
ardından karanlığa gömülen bir şehirde yaşamak zorunda olmak
büyük sevdaların küçük yangınlarla beslenemediği gerçeğinde
gözümün görebildiği heryerde sen varken
kolay olmadı
sensiz
hoşgeldin

çiçeklenmiş erik dallarının gölgesinde kokunu alamamanın utancı
öznesi çıkarılmış cümlelerin yüklemlerinde yerleştirilmiş isminle canlandı
bilmiyorsunki
yokluğunda dillenen şiirlerin kabir azabında işkence suçlarını
onlara sor
mısralar bilir
bu şehrin kaldırım taşlarında yürek yürek kazınmış ismini
geçmiş suskunluğumun ahmak ötesi bedeli
ertelenmiş bir yaşamın her zerresinde saklı
infazı verilmiş suçlu nefeslenmesinde
dünsüz...
yarınsızlıklara doğru çürümüş çiçek tozlarıyla
ölüme özlemin ötesini çekmişim içime
hoşgeldin

eyyy asi gençliğimin tüketemediği gönül yaram
eyyy kasvetli güneşi göz kapaklarınla söndüren sevdam
dellenen gerçeklerim dillenen şiirlerimi parangalayamadı
yaklaştırmadan yaşadım yokluğunu
öfkeli tükülerin kifayetsiz nağmelerinde
elimde gözlerinden kalma eski bir fotoğrafla
dilimde suskun ismin
kulağımda zaten olmayan sessin
açık durduğu kadar olmadın hayatımda gözlerimin
karanlık ötesi yaşadım seni
ondandır istemedim hayatımda güneşi
ondandır aralamadım gözlerimi
eyy dün leri yok edilmiş sevdammm
hoşgeldin

gün ışığında başkalarının hayalleini yaşamak zorunda bırakılmış can
eğme boynunu
meydan bırakma çakal sürülerinin iffetsiz ulumalarına
eziyetli senelerin sarmaşık acılarından kopar dünümüzü
ötenazi yarınlara avuçla yüreğimi
topla içinde biz olmayan bütün duyguları
elleştirmeden yak
duyulmadan
insan olmanın şerefsiz ağırlığını unut
yada sil
bizden sonra bize kadar herşeyi
çırılçıplak bir dünyada çığlık çığlığa yaşamak zamanı çoktan geldi
avuçlarımızda kardelen direncinde umutla
hoşgeldin

kırçiçeği sadeliğinde cakasız hayalim
tüket ukala güllerin haysiyetsiz cakasını
gör...
herşey tamam sen için
eksik etme saçlarını
kuştüyüyle bezenmiş göğsümü yastıklamışım sana
gökyüzü yorganında
eksik etme ne olur gülüşünü
alnına konduracağım bir öpücüğe fedaya hazırım geri kalan ömrümü