Yağmurun yıkadığı nemli bir Eylül sabahı
Küçük sperli şapkanın altında
Güneşin safça dokunduğu güleç yüzünde
Güneşi hissetmenin
ve anacığının kucağında olmanın bahtiyarlığıyla
Boncuk boncuktu gözlerin giderken.
Öylece bakakaldım arkandan
Önce anacığının omzundan
Sokak kedilerine masum gülüşün,
Savurarak hoşçakal demeye çalıştığın
Ak pak tüy hafifliğindeki
Küçük nermin ellerin
ve sonra bir tavşanı adıran küçük gölgen
kayboldu köşede.
Soğuk kapı eşiğinde yığıldım kaldım.
Artık içine sığmadığın için geride bıraktığın
Kırmızı pabuçlarını elime aldım ve
Langston Hughes’un dizelerini anımsadım.
Çaresizliği,yokluğu, kimsesiszliği öyle acıklı anlatan masum dizeleri.
“Oturmuşum şuraya,
Ters dönmüş ayakkabılarım,
Acı bana tanrım.
Ters dönmüş dünya, ters dönmüş herşey.”
Seslice ve usulca okudum
ve hıçkıra hıçkıra ağladım.
Kayıt Tarihi : 18.6.2012 18:00:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Neyzen Hikmet Yaşar](https://www.antoloji.com/i/siir/2012/06/18/hoscakal-oglum.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!