İstanbulu dinliyorum...
Boğazın iki ayrı yakasını,
Denizin sahile vuran dalgasını duyuyorum.
Balıkçıların sesleri geliyor kulağıma.
Bir balık ekmek ısıtıyor içimi,
İstanbul rüzgarında..
İstanbulu dinliyorum...
Şehirden uzak..
Bir karmaşa kalabalık geçer gözlerimin önünden.
Kanımıza girer tüm alışıla gelmişlikler.
İlk gördüklerimin coşkusu yok sokaklarında
Doğallıklarını unutmuş,içiçe geçmiş mimarisi
Hep hüzünle karışık gülümsetir
İnsanın yüzüne vurup,derinlerine açtığı çizgileri...
Her telden çalıyor hep,
Birbirinden farklı insanların
Farklı mezheplerin dilleri
Dinle bak! ..
Mutlaka sana da gelir
Her sokağında değişik keman sesleri..!
İstanbul! .hatırası bol,
Bir ağır, bir nostalji şehri
Alıp götürdükleri iz bırakıyor
Can yakıp ödetiyor bedelini.
Zaman zaman gözyaşı besliyor tüm eskittikleri.
Nefes bile aldırmıyor şimdi.
Baksana..! .güneş burada farklı batıyor sanki.
Yine akşamı müjdeledi bir istanbul gecesinin rengi.
Yanlızlık! .nasıl da vurdu delicesine
Bir rakı, bir balık...
Hep sitem var içinde.
Yabancı geldiğim bu orjinalliğe..
Ardarda geçen yılların ardına
Yabancılaştım ben yine.
Acımadı hiç kaderin çizgileri de..
Veda ediyorum artık ben de
Tüm gözyaşlarım İstanbul'un üstüne aksın diye!
Kayıt Tarihi : 26.6.2009 13:17:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!