Kağıtların üzerine çizdiğim sınırlarda belirlemek seni
Boşluklarla dolu hayatımı tıka basa doldurmak yağmurlu havalarda
İçimi büyük bir hırsla saran yalnızlığı dinlemek uzun bir süre
Ve akşam kalabalığında kendimi bulup bulup yitirmek en kısa zamanda
Acele ettiğim sevdaların acele yaralarını sarmaya çalışıp
Daha fazla kanatmak deri altlarını
Ve sonra bir bahar yaprağı gibi düşüp dalından
Sarılmak üzeri yaş topraklara
Canımın acıdığı yerde durup dinlenmek en kuytu yalanlarda
Gemisiz limanların iskeleye bağladığı yalnızlığa hoş geldin demek
Ve sonra yeniden başlamak uzun vadeli yaşamıma
Hiçbir şarkıda bulamadığım ezgiyi
Aslında benim yarattığımı anlamak
Geçici mutlulukların kölesi haline gelmek
Ve hayatın ıssız bir anında sana kavuşmak
Şimdi buradan tam oturduğum yerden
Seni düşünmek ve senin yabancı kollarla sarmalandığını bilmek
Hiç tanımadığım birine dokunduğunu öğrenmek
Sonra geçirdiğimiz günler üzerine kendimle kavgaya girişmek
Silahın bende olmasına rağmen damarları parçalananın ben olduğunu görmek
Üzerine yağmur damlaları düşmüş ağaç dalları gibi sarmak caddelere
Göremediğin belki de görmek istemediğin fahişe yanlarını
Yabancı karakterlerde bulmak sadece
Ve buldukça yitirdiğimiz kendimiz gibi
Bunca zaman sonra hala düşünüyor olmak seni
Belki bir günlü cümlelerin gölgesinde
Hala umut etmek gözleri yaşlı bir gökyüzü kıvamında
Hala sabırla beklemek gelmeyecek bir gün gibi
Unutmaya cesaretsiz bir şehrin insanı olarak
Yarından seni dilemek
Her şeye rağmen en güzel masal gibi
Gerçek olmayan bir masal gibi
Kendimi kendi çocukluğumda bulup kandırmak
Özlediğim için sadece özlediğim için
Çocuk yanlarımı sermek balkona yağmurlu bir havada
Ve üzerine basacağını bile bile seni ilk gördüğüm yerde
Saatlerimi sevdaya kurmak
Hüzünlü oyunların bakışlarında
Senin tüm kahpe gamzelerini ağlama saatlerime denk getirmek
Her şeye rağmen ezildiğim belki de azaldığım diyelim
Kaybettiğim anlarda yani
Kazanan yanlarımı bulup tekrar doğrulmak
Büyük bir güçle tekrar doğrularak kazanmak
Senin kahpe gamzelerinin aşağılandığı anlarda
Ve sonra hayatın en güzel şarkısını mırıldanmak
Sanki okyanusların üzerinde yürüyen mutlu bir adam gibi
Yada gökyüzünde kısalan sonsuzluk gibi
Yepyeni bir sayfaya başlamak
Dipnotu düşülmüş isminden kurtarılmış bir sayfaya
“Yeniden” yazarak başlamak
Sızısını her üşüdüğünde duyan kemiğim gibi
Sayfalarında üşüdüğü anlarda içindeki sözlerin sızlattığı ben gibi
Aklımın dipnotuna düşmen
Özlediğim için sadece özlediğim için
Son bir sayfa ayırıp sana
Son bir şiirde güzel sözleri bulup karanlık adamların kitaplarından
Sadece sana hitap etmek
Yalnızca ve yalnız özlediğim için
Yalnızlığın kutsal yanlarını keşfedip
Senin gökyüzüne iyi yanından bakmaya çalışıyorum
Herkesin aşağıladığı senin gökyüzünde
Ben en güzel uçurtmaların çocuk kahramanlarını canlandırıyorum
Şimdi buradan tam oturduğum yerden
O bedenimin tüm kutsallığıyla sarıldığım ince bele bir başkasının sarıldığını görerek
Ve her dokunuşunda tanrı saydığım parmaklarını
O yabancının teninde dolaştığını bilerek
Sana o sıcak aile mutluluğu değerinde
Son bir bakış sunuyorum
Özlediğin ve belki de özlediğin için terk ettiğin
Bu hayata, ben bıraktığın yerden bakıyorum
Yarının görüş açısını bu günden sayfalara çizemediğim için
Sana son bir sözle hoşça kal demek
Ve seni bulduğum andaki şarkının
Seni kızdıran sözleriyle, belki de şu yaşadığımız hayatın anlamını taşıyan tek cümleyle
“Sevmek eskidenmiş güzelim
Sanki yıllar öncesinde kalan”
Geç kalınmış bir hayatta geri kulaç atarak
Geldiğin mevsimde senden dönüş bileti bile istemeden
Kaybettiğim ve kaybetmeyi istediğim bu oyunda Senden son bir kez
Kendimi bulma yolculuğu için cam kenarı biletler dileniyorum
“Hani demiştin ya sen giderken
Yolcu yolunda gerek”
Mutluluğun kara sularını bulup kendi mutsuzluğumu
En derin sularda bırakmaya gidiyorum
Hoşça kal yalnızca özlediğim için
Ve sadece özlediğim için
Ve kavuşamadığım hayal bir gerçek için
Hoşça kal....
Kayıt Tarihi : 1.6.2004 17:02:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!