Şimdi nerelere gideceksin?
Şimdi nereye kaçacaksin?
Hangi tenhaya sığınacaksın?
Gözlerin hiç mi kapanmayacak?
Dilinden düşen nefret ne zaman soğuyacak?
Biliyorum alışık değilsin mutlu kalmaya
Alıştıramadın aşka yüreğini
Bu aşk sanada ağır geldi sonunda
Ağırdı sevmek, ağırdı mutluluk
Sen en çok sıyahı sevdin adında maviyi saklarken
Sen aslında en çok seni sevdin
Yıkık bir şarkıda arabesk bir düş hatırladın
Oysa kendini yıkıyorsun her seferinde
Bekledin seni kovalamamı, kaçacaktın aşktan
Adını aşk yaptın, ama en çok aşktan, sen kaçtın
Burda, yangının ortasında bıraktın düşlerini
Aşkta gurur yoktu sevgili, aşkta kaçmakta yoktu
Sana son söz demiştin, bitmedi sözlerin
Yinede asaletini elden bırakmadın nedense
Bana ''ben gidiyorum'' diyorsun
Usulca ''hoşçakal'' diyorsun, bunun bir elveda olduğunu bile bile
Usulca bekliyorum dizelerin satır başlarında
Suskun ıssız bir sessilik armağan ediyorum sana
Lal olurken sana aşk
Usulca sesleniyorum bir yanı umut... ’’görüşürüz’’..!
İçinden ''kal'' diyorsun biliyorum
O yüzden söylüyorum: ’’kal demek git demekten zaha zor’’
Ben zoru seviyorum, sen gitmeyi
Eğilip öpüyorum resmini
Hoşçakal sevgili
Hoşçakal
06-03-2009 / İstanbul
Nurettin PektaşKayıt Tarihi : 6.3.2009 16:41:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!