Kıyılarıma vuran kasırgalar
Daha da bir harap eder beni
Okyanusun dibi güvende değiliz!
Benim ruhumu zalim bir değirmende öğüttüler
Geriye benden tatsız tuzsuz bir şey kaldı
İçim okyanus dolusu lav!
İçim yığın dolu bir yalnızlık!
İçim katrandan bir katman!
Kalu beladan beri yediğim bu sürgün
Benliğime demir bir tokmak gibi vurur
Kanayan ruhumun yanında bedenim ne kadar da ehemmiyetsiz!
Beni bir dağ başında bir başına bırakan bu yara!
İliklerimi dolar, kemiklerimi sızlatır
Karıncalar beynimi ısırıp dururken
Ben hep aynı yere konuşlanırım fakat yaşamak için değil
Ölmek için bir savaşa tutuşurum
Bir uçurumun kenarında bulurum kendimi
Bir zebani bekler beni
Yüzüme bile bakmaz
Benim bu yüzüm
Ah! Bu yüzüm var ya, bu yüzüm!
Karanlık bir çağ gibi
Gözlerim irinli!
Ellerim dokunmasını bilmeyen dikenler gibi
Kalbim, sevmeyi bilmeyen, kalbim!
Sevilmeyi bilmeyen
Gülmeyi, ağlamayı, kızmayı bilmeyen
Ben olmak nasıl bir duygu acaba?
Ben, ben olmayı yitirmişken kul olmak nasıl bir duygu?
Uhut'ta gaflete düşen cenahtan biriyim
Bedir'e ulaşamayacakmışım gibi geliyor
Bilinmezlik beni bir moloz yığınına çevirmiş
Bu yığını kim sever ki ben sevmedikten sonra
Ne işe yarar ki artık gelse bahar?
Ayaklarım kanıyor!
Arkamda izsiz kanlar bırakıyorlar
Yok olmanın vahşi taarruzu altında
Var olmayı başaramadım ben
Hoşça kalma yeryüzü
Hücrelerimi eritirken
Benimle birlikte sende sancı!
Fatma Doğu
Kayıt Tarihi : 5.2.2024 22:15:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!