Kanka....
Bulunduğu camianın önde gelen isimlerinden her yönü ile tüm dikkatleri üzerine çekebilen güzel bir kadın dı.En önemli özelliklerinden biri de çevresine/dostlarına yaydığı süreklilik arz eden pozitif elektirikti.O acısını,mutsuzluğunu,yalnızlığını kendine saklar en ufak sevinç/sevgi ve paylaşımlarını dostları ile-arkadaşları ile yaşar dı.
Böylesine çok sevilen biri olmak da kimi zaman hayatını zorlaştırıyordu.Hiç gönlünce yaşayamadığı aşka/sevmelere dair gün ışığına çıkaramadığı her renkten ümitleri vardı.Ta ki..aklını çelen o yağız delikanlı ile zaman zaman aralarında geçen konuşmalar/yazışmalar yürek birlikteliğine dönüşünceye dek.İlk tuşlar da ve telefon da gezinirken başlayan bu sessiz ilişki gün be gün yerini en derin duygulara bırakmakla beraber; Yüz yüze gelecekleri,yemeğe çıkacakları ve belki de beraber olabilecekleri buluşma tarihini de kararlaştırmışlardı artık.
Eylül sonu....
Genç kadın uzun yıllardan sonra sevdiğini sanmış ve hatta bağlanmıştı ona.Adam da söylemlerinde ciddi/kararlı ileriye dönük açılımlar yapıyor her fırsatta aşk-ı/ilan etmekten geri kalmıyor du.Dahası seninle ölümüne varım diyor du.Devran bir araya gelecekleri günlere hızla kulaç sallarken yine tuşlarda gezindikleri o son gecenin atmosferini kadın bir an da değiştiriverdi.
Yaşamak şakaya gelmez,
büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın
bir sincap gibi mesela,
yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden,