Hoş çakal Ankara
Hoş çakal ey düşlerimin kabri
Şubat ayazına maruz kalan şehir
Kim sorgular seni
Şubat ayazıyla bütünleşen
Mat renkli apartmanların iticiliğini
Soğukluğunu aldırmazlığını
Kim sorgular
Milyonlarca insandan iz taşıyan
Kaldırımların şahitliğini
Üvey anne kucağı sokaklarını
Gizlenmeye çalışan makyajlı donuk yüzleri
Ve çürümüş banliyö alt geçitlerini
Kim sorgular
Vurdumduymazlığını bekleyişlerin
Kalabalık yalnızlıkları
Yaşanmak bilmeyen ekşimiş duyguları
Duvarlara yazılan aşkları babaları
Kim sorgular
Doymak bilmeyen kadehleri
Bir konduya sığmayan hayalin gerçekliğini
Üvey anne kucağı sokakların soğukluğunu
Kim sorgular
Benden aldığın en güzel yanımı
Ey mabetsiz şehir
Kim toplar dağılan gülüşlerimi
Kim dinler çaresizlikten kaçış ayak seslerimi
Susmuş sokaklardan başka kim yakar
Kalbimdeki mumu
Kim arar
Olumsuzluk üzerime tünediğinde beni
Ey çaresizliğimin tarlası
Ey umutsuzluğumun doğurganlığı
Ey bükük boynumun mimarı
Ey beni sarhoş eden kadeh
Sende âşık olmak isterdim
Usul bir yağmurda
El ele
Yavan kalabalığa
Sızmak isterdim su gibi
Mutluluk denizine
Sonra balık olmak bu denizde
Oltaya yakalanmayan cinsten
Samimi bir aşk yaşamak isterdim
En yalansız
En yavansız
Törpülenmiş mekânlarında
İnadına katıksız sevmek
Kayıt Tarihi : 14.10.2007 02:11:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!