"...
Beş bin atlı... At ayakları toz nal
Beşbin kere nasuh tövbesi idi şaraba
Beşbin kere vursa beni şimdi ne var
Beşbin kez yatmış bir sümer kevaşesi...
Beşbin atlı benim göğsüme bastı
Basmazsa ne üstad, gitmek vaktidir
Kulağımızda kalan belki son pastı...
"Kişiler ülkü uğrunda ölmelidir... "
Bu son şiir kadınım, şimdilik hoşçakal
Koca oğlana selam söyle benden usul
Kanla alınan abdest, kinle alınır gusul
Ve şimdi hoşçakal, beş bin atlı, hoşça kal..
Beş bin atlı koşturuyor sarı yamaçlı vadi yolunda...
Ve ben yine şiir yazıyorum, muhkem suskunluk...
Bilmiyorum kadınım senin dudağın olmayan şişelerde,
Birkac şişe içmek kadar durunca ne yapılır
Şiirden gayrı...
Beş bin atlı ölüme gidiyorlar üstad..!
Kılcal damarlarmda beş bin ben!
Ve bu acı hissedilmez doğsam yeniden,
Bir kadını bile mutlu edemedik...
Edemedik, yakışmıyor gülmek, lakin gülüyoruz ulan...
Ve al renkli bayrak yanağındır al al...!
Bir seni sevdik, bir de bu koca şehri...
Koca şehir deme üstad, aşkın yanında küçük,
Mamafih şehir yanında aşkın nedir ki?
Beş bin atlı o dar yola sapıyorlar...
Durmasına izin ver bre Tonyukuk!
Izin hattı bitmiş, kalmışız viran,
Ve bir okadar kadından, yıkık dökük
Beş bin atlı da yoktu, bende yoktum
Var olma kavgasını kaybettik be bal..
Bok çukuruna düşmüş, bir ufak sal
Işte gidiyorum, kadınım! Bekle ve hoşçakal...! "
Tonyukuk
5/09/16 üç'e üç kala
Kayıt Tarihi : 3.5.2017 05:48:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!