Ağrı dağından bir mektup yazdım.
Ahvalim hoş değil gel de hoş eyle.
Rumelinden acı bir haber saldım.
Ahvalim hoş değil gel de hoş eyle.
Dadaş diyarından emrah sazından
Toros dağlarının yörük kızından.
Usandım,yoruldum bitmez nazından.
Ahvalim hoş değil gel de hoş eyle.
Mardin'in tarihi taş konakları.
Mermerden oymadır su yunakları.
Al al kızarırken boz toprakları.
Ahvalim hoş değil gel de hoş eyle.
Kangal'ı Sivas'a bağlayan beller.
Yılanlı dağından esen acı yeller.
Vurdukça sineme, lal olur diller.
Ahvalim hoş değil gel de hoş eyle.
Maraş'tan KARAKOÇ'un tatlı dili
Mahsuninin derdime dert olan teli.
Yedi güzel adam gitti gideli.
Ahvalim hoş değil gel de hoş eyle.
Emrah ile dadaş yurdunda garip.
Dadaş'ın muhabbet cemi'ne girip.
Oturmak istedim gönlümü serip.
Ahvalim hoş degil gel de hoş eyle.
Gönül dağı zülfün yüze indirmiş.
Zahide ye kurban ben olam demiş.
Neşet baba sazı ile söylemiş.
Ahvalim hoş değil gel de hoş eyle.
Türkmenelinde bir sevda Şehriyar.
Rumelinde söylenen grad havası var
Ülkeyi dolaşşam da diyar diyar.
Ahvalim hoş değil gel de hoş eyle.
Çanakkale'nin o geçilmez koyu.
Ege'nin Yunan'a sin olan suyu.
Sensiz geçen koca bir ömür boyu.
Ahvalim hoş değil gelde hoş eyle.
Kuzeyimiz kara güneyimiz ak.
Dönde bir yol ege denizine bak.
Samsundan karaya adım atarak.
Ahvalim hoş değil gel de hoş eyle
AKÇA'ya gelsende hoş bakmak lazım.
Gözlerden gönüle hoş akmak lazım.
Geldikten sonra da hoş kalmak lazım.
Ahvalim hoş değil gel de hoş eyle.
Abdulkadir Çakmak
Kayıt Tarihi : 13.9.2023 10:23:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!