Biz,ey gafil,sen gibi hızlı gaztecilerin
"Hortumcu" diye hergün saldırdığı kitleyiz.
Biz,vurgun ve soygunda nam salmış kişilerin
Önünde diz çökerek el öptüğü pirleriz.
İnan ki biz insanın gözündeki sürmeyi
Sanki "yağdan kıl çeker" gibi söker alırız.
Kılıfımız hazırdır çalarsak minareyi
Deveyi havuduyla yutsak ta pak kalırız.
Bak öğren,az çalarsan adın hırsıza çıkar,
Büyük vuracaksın ki saygınlık kazanasın.
Millet te zaten soygun büyükse alkış tutar
O zaman ne demeye ufakla uğraşasın! ?
Tevekkel Ziya Paşa boşuna laf etmemiş:
"Büyük çal ki göresin izzet-i ikbal" diye
Yüz yıl geçmiş aradan,hiçbirşey değişmemiş
Bugün de az çalanlar sürünüyor habire.
Düzen böyle kurulmuş,var mı bunun ötesi!
Biz sadece gidişe ayak uyduruyoruz.
"Yemeyenin malını yerler" sözü misali
Fırsatını bulduk mu da malı götürüyoruz.
Üstelik te tüm bunlar gizli değil,aleni
Ne mok yersek yiyelim hepsi de göz önünde.
Ama uygulayınca hile-i şeriyeyi
Sizlere de yalnızca seyir düşüyor işte.
Şunu bil:biz önceki pirlerden ilham alıp
Devlet tokatlamada uzmanlaşmış bir nesliz.
Biz,nitekim,on yılda yirmi kurum batırıp
Elli milyar doları içetmiş bir kitleyiz.
Bu sebeple sen bizi hor görüp küçümseme
Biz böyle nice işin üstesinden gelmişiz.
Ve sakın "bunlar da kim? güçleri ne ki? " deme
Çünkü biz nere vursak ordan ses getirmişiz.
Bir düşün: az şey mi hiç bu denli vole vurmak!
Havsalan alıyor mu bu işteki taktiği?
Hele de minareye uygun bir kılıf bulmak! ?
Var mı Allahaşkına bunun başka örneği?
Biz her telden çalarız,her kılığa gireriz
Ama zırhı en kalın meslektir makbulümüz.
Ah,ona bir kavuşsak! . tekkeye mum dikeriz
Ondan sonra başını alıp gider ünümüz
Bazı kez göz boyarız çok ince bir biçimde
İşin goygoyunu da basınımız üstlenir.
Üstelik nam da salmak var bu işin içinde
"Bir taşla çift kuş vurmak" işte tam buna denir.
Misal,gidip yaparız köyümüze bir çeşme
Ya da tam orta yere mini mini bir cami.
Yahut ta nakdi yardım muhtaç birilerine
O zaman,söyle,bize kim yan bakar ki yani?
Biz artık o beldede bir ermiş olmaz mıyız?
Bu "hayır"ı gazteler şişirerek yazmaz mı?
İçilen her tas sudan bin dua almaz mıyız?
Her namazda ceddimiz rahmetle anılmaz mı?
İşte bu ve benzeri güzel işler yapınca
Halk bunu bir şey sanıp bize saygı duyuyor.
Devletin boşluğunu anında doldurunca
Bizi göğe çıkarıp el üstünde tutuyor.
Garipler bilmiyor ki bu kendi paraları
Belki de biliyor da bilmezmiş yapıyorlar.
Devlet merhem olup ta sarmazsa yaraları
Belki de "ne koparsak kar" deyip susuyorlar.
(Yarabbi! .nedir benim şu halkımın çektiği
Sülük gibi yapışıp kanın içen içene.
Yazık..hiç değişme yok,hem de bin yıldanberi
Bugün de hala onu soyup yiyen yiyene)
(Haziran 2003,İstanbul)
Şinasi EskikayaKayıt Tarihi : 6.1.2014 09:53:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!