Horoz İle Şahin Şiiri - Yunus Akkale

Kırmızı ibik, gagası şirin
Öyle dolaşırdı narin narin
Bu ne endam bu ne poz
Kümeste yatar lider horoz
Gözler dürbün kuyruk sülün
Tara tarada uzat kâkülün
Mağrurlanır gururlanır
Tavukları toplayıp nasihat eyleye
Bu gün doğana meydan okuna
Allah vere kimsenin kılına dokuna
Başlarlar talime
Kimi gagasın biler kimi tırnağın
Avcı kolunda alırlar mevzi
Horoz teftişte başlar gezi
Doğan bu halde demiş yolarsa kazı
Tüyün teleğin yolduracağım elbet
Kendisi düşünsün tipiyi ayazı
O zaman nasıl getirecek ilkbahar yazı
Değilim ki onu kümese alacak
Bu kan davası böyle kalacak
Kazları yolmaya ederse devam
Barış yaparsam olsun haram
Gönderdi elçi olarak bir pilici
Gel gör ki olanlar can yakıcı
Elçide ne tüy kalmış nede telek
Horoz haykırdı avaz avaz
Elçiye zeval mi olur hey bire kelek
İlanı harp eyledim işte bu yazı
Dikeceğim karşına ördek ile kazı
Başladı dua niyaz
Doğan bu harbe hazırlıksız
Girilmez bu savaşa silahsız azıksız
Öyle öfke hiddet kin garez
Bu savaşta tarafsız kaldı
Ördekle kaz
Lakin horoz veremiyordu taarruz
Nihayet verdi kararın
Girmeden sipere aldılar hava
Şehitsiz gazisiz bitmeyecek dava
Çekti horoz meydana alayı
Başladı doğanla balayı
Horozun taburunda kalmadı bir dayı
Doğan deldi tavukların kafasını
Horoz anladı savaştaki hatasını
Horoz ilk önce atladı sipere
Ödü düşecek sırtından atlasa pire
Bıraktı meydanı kâfire
Ortalık olunca sukutu hayal
Doğan topladı bunca ganimeti mal
Çıktı hemen meydana horoz
Böyle pay olacaktı evvelden koz
Topladı çevresine kalan civcivleri
Söndü ocakları yıkıldı evleri
İçlerinden biri sordu horoza
Yaktın bizi ördekle kaza
Gördün ki savaşta geldiler dize
Sende kaçıp savaşı bıraktın bize
Horoz başlar terlemeye
Kıyılmaz ki der bu güzel kelleye
Bu Dünya böyle duracak değil
Doğanın saltanatın yıkacak değil
Vermiştim eskiden Hak’a dilekçe
Yemiştim yavruyken birkaç pençe
Korkmuştu gözüm ondan bu güne
Ulaşmıştı eskiden o üne
Benden öğüt unutmayın bu güleri
Unutmayın garezleri yeminleri.
İyi düşünde başına gelenleri
Anla ki her türlü yalan dolanları