Horlama sesleri geliyor kulağıma geceleri
yavru bir ceylan edasıyla yürürken yolumdan,
irkilirim bir anda kendi gölgemden…
Kendini bilmez haliyle çıkar önüme aniden,
horlayarak sürükler tutup saçımın kökünden…
Durduramam ki sesini ben daha küçüğüm,
kendi kaderinden yazmış bana da bir göbek üstüm,
kuşak kuşak çıkmış ortaya yalnızlığım…
Düpedüz ve üst üste katlanır katmanlarım,
günyüzü göremeden horlanmış katkılarım…
İtirafım var kendime, inledim gece gece,
yüze yüze geldim de, kuyrukta tıkandım yine,
işte ben de set dayattım gölgem gibi, bendime…
Ne ah çeksem yeter, ne vursam dibine dibine,
hınca hınç kusasım var demir kundaklı gölgeme…
Yapıştırdığın yaftalar doldu hafızamda,
dün yediğimi bugün unutur oldum,
gölgemin karanlığında horlamaktan yoruldum…
Yürüdüm de yollarımda koca adımlarla,
heyhat…! Neden ilerlesem de geri kalıyorum…
Ey gölgelerin gücü…! Beğendin mi bana yaptığını,
bin yıldır hendekte pusu kurup ölüm dayattığını,
kırk akıllı çıkaramaz kuyuya attığını…
Bak…! Kımıldayamaz oldu tayların yattığı yerden,
gömüldü oyduğu kuyuya, kendi ekseninde dönerken…
Ne zaman bitecek acaba bu tırıs gidişler,
yeter…! Vız gelsin artık bana da,
karşımda sırıtan bileyli dişler…
Kırmalı tek tek, yetsin artık canlarıma ettikleri,
öldürür gecelerce beni, horlama sesleri…
Al…! Yarattığın günahlarını, ben istemem,
içi boş kalabalıktan ibaret değil mi ayıpların,
kimliğimde çelişiyor ya-sakladıkların…
Uzaklaştır artık benden, bağırasım var,
Hor…la…ma…
Seslerin geliyor kulağıma geceleri…
24.04.2010
Kayıt Tarihi : 29.4.2010 23:02:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!