Şu bizim hoppala pala
Benim çizdiğim bir karakter
Ne konuşur ne de güler
Ama çenesi hiç boş durmaz
Ya sakız çiğner
Ya da ceviziçi badem yer
Satıyorum isteyene
100 Yene
Yeni çıkacak mizah dergilerine
Aslında çok iyi yardımsever biri
Lakin kızdırmasınlar kafasını
O biçim döver
Tertemizdir pırıl pırıl
Bıyıklarsa çok bakımlı
Vermemiş hüda ne yapsın
Yalnız birkaç tutam saçı var
Bütün gün dolaşır durur
Kalmaz gün içinde girip çıkmadığı yer
Çok merak ettiği gidemediği
Bir yer vardır aklında
Karar verir bir akşam
Ünlü bir diskoteğe gider
Ondan sonra başlar
Pala'nın hikayesi
Palayı satmak Nimetinin gayesi
Kayıt Tarihi : 22.5.2007 13:50:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hoppala pala gür bıyıklarıyla övünen özgür yaşayan bağımsız karekteri yüzünden kimseyle anlaşamayan eski bir boksördür.Kimse onun boksör olduğunu bilmez,genellikle yalnızdır.Bu kırkına merdiven dayamış adam son derece fevri hareket eder,her yere girer çıkar ama, gittiği yerde fazla durmaz.Bir akşam hiç gitmediği lakin çok merak ettiği diskoteğe gider genellikle yarı çıplak gezdiği için ve de kılık kıyafetinden dolayı kapıda ki görevliler onu içeri almazlar. Üstelik yanında bayan da yoktur.O gözüne kestirdiği birini bir yumrukta yere serer,diğer görevli kurnazdır palayı bıyıklarından tutmayı yeğler yere yatırıp kendi ekseninde hızla çevirmeye başlar.Palanın canı yanmamış üstelik bu durumdan çok hoşlanmıştır. Şöyle düşünür: demek dans dedikleri buymuş,ha içeride ha dışarıda fark etmez. Brek dansı böylece moda olup salgın halinde devam eder.
TÜM YORUMLAR (1)