Honoğlu Kahvesi'nin tünemiş tavanına
kıvrılarak süzülen sigara dumanları
kırk yıllık askılığın yapışmış kenarına
bir köylü heybesinin kurumuş samanları
Dört köşeli masanın etrafında dört adam
kısılmış gözlerinin her birinde bin anlam
Kara gözlüm bu ayrılık yetişir,
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
Devamını Oku
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,