Kalıç, tırpana bıraktı yerini,
Tırpan da kaybetti artık, devrini,
Harman unuttu, aylarca seyrini,
Biçerdöğerle, patos geldi hocam.
Dizboyu karda, çalı kesilirdi,
Kızaklarla köye getirilirdi,
Ne zahmetlerle kış geçirilirdi,
Her yıl teskere alıyoruz hocam.
Kerpiç döküverir, duvar örerdik,
Atla, eşekle, bulgur setenlerdik,
Unluk yıkar, dambaşına sererdik,
Artık sergi de serilmiyor hocam.
Kadın, kız toplanır nohut yolardı,
Gece gündüz demez, buğday yıkardı,
Kulplu kazanlarda bulgur kaynardı,
Setene rağbet yok, çürüdü hocam.
Döğen sürülmüyor, eskide kaldı,
Mahsülde verim yok, mazot zamlandı,
Eken de yok zaten, tarlalar boz kaldı,
Çiftçiliğe rağbet kalmadı hocam.
Davar çoktu, iki sürü olurdu,
Çoban da bizim köyden tutulurdu.
Her evde yoğurt, katık bulunurdu,
Hayvancılığa da rağbet kalmadı hocam.
Her yıl bir bölge olurdu ekenek,
Yıkılır, tamir görürdü serpenek,
Çoban soğukta giyerdi kepenek,
Çobanlar dağda yatmıyor hocam.
Çocuklar birlikte çelik oynardı,
Gençler özde gezer, meyve toplardı,
Hacı baba bizleri kovalardı,
Özlerde meyve kalmadı ki hocam.
El öper küçükler, hatır sayardı,
Küçükler, hep büyüklere uyardı,
Gelen yabancı misafir kalırdı,
Hatır-hürmet nerde, kalmadı hocam.
Taş yayık, ağaç yayık, kurulurdu,
Tereyağ çıkar, katık olurdu,
Evde yoksa komşuda bulunurdu,
Komşu komşuya, uzak kaldı hocam.
Bağlar bozulur, üzüm çekilirdi,
Toprak; Arkaç’tan getirilirdi,
Teştlerde kaynar, havtta ezilirdi,
Ekşiye, pekmeze hasretiz hocam.
Her tarla başına havuz yapıldı,
Eski çambardaklar, bir bir atıldı,
Yukarı sular, terkosa katıldı,
Kör Ahmet’in Pınar akmıyor hocam.
Şarıldak’ta buğday da yıkanırdı,
Hayvanlar, gelir gider sulanırdı,
Bentler tutulur, kendir ıslanırdı,
Özün suyu çekildi hep, hocam.
Hayvanları toplardık hep harmanda,
Azığımızı yerdik Körpınar’da,
Oruç oruç beklerdik, Taşpınar’da
Artık sular da tat vermiyor hocam.
Kayıt Tarihi : 25.3.2007 21:19:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!