Bir gün Hoca, çarşıya gitmeye niyetlenir,
Oğlu ve eşeğini almaya karar verir,
Eşeği de çıkarıp bakarlar sağa-sola,
Hoca eşeğe biner, çıkarlar artık yola,
Birkaç adım gitmişken, bir komşuyu görürler,
Sabah sabah komşuya bir de selam verirler.
Komşu kızar Hoca’ya eşeğe bindi diye,
“Bu küçücük çocuğu yürütüyorsun, niye? ”
Çaresiz iner Hoca, çocuk eşeğe biner,
Bu durum komşusunun şimdi içine siner.
Birkaç metre giderler, görür başka birisi,
Eleştiriler başlar, devam eder gerisi.
“Zamane gençliği bu, Hoca yerde yürüyor”
“Delikanlı eşekte, cümle âlem görüyor.”
Bu düz mantık görüşe bizim Hoca hak verir,
O da biner eşeğe, bir maharet gösterir.
Köşeyi dönmüşlerken bir adam ters ters bakar,
Hiç kuşkusuz çatacak, adam kafaya takar.
“Acımasız zalimler, şu zavallıdan inin,”
“Gideceğiniz yere eşeğe tek tek binin.”
Ne yapsın baba-oğul, inerler ve yürürler,
Problemi çözmeyi bu durumda görürler.
Daha yola çıkmışken gülüşür birkaç kişi,
“Ne de komik oluyor hocanın her bir işi.”
Boş gider karakaçan, iki kişi yürürler,
Bu durumu görenler güle güle ölürler,
Ne yapsan, ne eylesen herkes memnun olamaz,
Ey Sezayi, hiç kimse ortasını bulamaz.
(EKİM 2006)
Sezayi TuğlaKayıt Tarihi : 30.10.2012 14:26:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu dünya imtihan dünyası adeta. Bütün insanlar da birer mümeyyiz. Herkes bir şeyler yaparken üzerine vazife olanda, olmayanda işe karışır, tenkitler havada uçuşur. “Ben olsam…” söylemleri ayyuka çıkar. İdareci misin? Her tenkide açık olmalısın. Kimi nalına vurur, kimi mıhına. İçin gayet geniş olacak. Dedik ya, bu dünya, imtihan dünyası.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!