Nur’dan örtü sana hiç tahammül yok mu
Allah’tan emir bilip âmâden yok mu
Acep bu derdimin dermanı yok mu
Ya bu sabır etmenin oranı yok mu
Dün kızımın kadınımın başına tâcdın
Şimdi seni başlarda tâç bilen yok mu
Yanarım mum gibi başdan aşağı
Nedir bu yanmanın pâyânı yok mu
Sensiz saçın tek teli âr dır nineme
Ey sana söven nursuz insâfın yok mu
Güler düşman benüm ağladığıma
Acep şol kâfirin imânı yok mu
Zâlim çok, zulüm çok, âh u figan çok
Kutsalsın sen Nur’dan bilenin yok mu
Delüptür ciğerimi gamzenin oku
Ara yürekte gör peykânı yok mu
Sedeflerde inci gibi gizdin, sırrın var,
Teşhîr neden ey nisâ, edebin yok mu
Su gibi kanumu toprağa kardın
Ne sanursın garibin canı yok mu
Sanat deyip tenperestlik almış yürümüş
Namus ahlâk sözünün pâhâsı yok mu
Cemal-i hüsnüne mağrur olursun
Kemal-i hüsnünün noksanı yok mu
Dünyanın çivisi çıktı derdi dedem
Beden pazarında “gönül” yerin yok mu
Beyüm Dehhani’ye ölmezden önce
Tapuna ermenin imkanı yok mu
“Nurdan “Örtü”ye Ramiz ölmezden önce
Özgür kapılar demeye dilin de yok mu
Kayıt Tarihi : 19.6.2008 17:26:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!