Ho Öküzüm Hoo! Şiiri - Ahmet Berat Ünal

Yorulduk biliyorum çalışmaktan,
Çalışmalıyız öküzüm çalışmalı;
Bu tarla sürülmeli.
Tohum toprağa karışmalı..
Hoo öküzüm hoo!

Karnınız acıktı biliyorum,
Benim de..
Biraz sonra anam gelecek;
Sırtında size sap,
Bana bir çıngıl çorba,
Getirecek..
Yanında bir iki mısır ekmeği -
Bazlama.
Birkaç kaşık ağaçtan..

Anam, hep aç insanları düşünür;
Getirir, bir iki kaşık fazladan.
Ho öküzüm hoo!
Ayaklarınız gitmez oldu,
Benim de..
Ama ektiğimiz size
Sap, saman.
Bize ekmek, çorba
Bitirmeliyiz bu evleği
Ne yeriz sonra!

Arkadaşlar okulda;
Kimisi harmanda,
Çelik çomak oynar.
Ben, ekmek telâşında.
Hoo öküzüm hoo!
Zelve boynunuzu acıttı;
Biliyorum.
Benim de ellerimi tutak,
Ne yapmalıyız öküzüm!
Böyle zor yaşamak.

Demir batmıyor toprağa,
Aah! Kayışkıran otu, capla
Yordu beni, kesmez oldu cemek.
Ooha öküzüm ooha.
Soluklanalım biraz!
Anam birazdan görünür, öküzlerim.
Sırtında size sap,
Elinde bir cıngıl çorba,
Çıkında, bir iki mısır ekmeği -
Bazlama getirir.
Yeriz de doyarız be!
Öküzlerim..

Ho öküzüm ho!
Tohumları karga toplar
Öküzüm.
Yarına kalmasın evlek,
Ben sizden yaşlıyım;
Bilirim.
Aah öküzüm ah!
İşte böyle, zordur
Yaşamak...

Ekim 1971
Noter n. 3616
Sözlük// Cıngıl: Küçük bakraç. Bazlama: Ateşte saç üzerinde yapılan mısır ekmeği. Sap:Koçanları üzerinden alınmış kuru mısır bitkisi. Çelik çomak: Çelik ve değnek ile oynanan oyun. Tutak: Karasabanda elle tutulan kısım. Zelve: Boyunduruğun uçuna yakın, üstten geçen ısıtılarak bükülmüş, öküzü bağlamaya yarayan eğmeler. Kayışkıran otu: Yabani yonca, Capla: Karacaplada denen oğul otu. Cemek: Öğündere uçuna takılan, sabana yapışan toprağı silmeye ve yabani ot köklerini kesmeye yarayan denir parçası. Evlek: Dekarın dörtte biri kadar alan.