Duydun mu anne? Oğlun şair oldu
Küçükken beğenmediğin sümüklü kızlar
Şimdi ilham perim oldu
Ama hepsi sihirli değnek taşımıyor elinde
Kimisinde sopa, oklava
Kimisinin eli maşalı
Dokundu mu canımı yakıyorlar anne.
Tamam, insan biraz ağır olmalı
Güzeldir, kararında cilve, naz
Bırak beni, tren bile çekemez fazlasını
İşim zor, sorma anne...
Geçim meçim, dünya telaşı
Bir de bunların kaprisi binince üstüme
Oğlunun işi Allaha kaldı.
Ben hala o küçük, masum oğlun
Kendi halinde, sessizce…
Biraz uçarıyım… O kadar da olsun
Ama bi uysalım ki şimdilerde
Yerinden oynamaz taşım
Bir ırmağım var, bir de şu tepe
Bomba olup düşüveriyor birisi
Sessizliğimi bozuyor anne.
Kocaman yüreğim, uçsuz bucaksız ülke
İşgale uğruyor zaman zaman
Her gelen hakimiyet kuruyor kendince
Ne bana soran var ne danışan
Yasaklar konuyor bilmem kaç madde
Ferman üstüne ferman
Kendi içimde beni esir düşürüyorlar anne.
Artık yaşım kemale erdi
İyi güzelde, bir yere kadar
Bunlar olmamalı insanın derdi
Yorgunluk, kırgınlık derken
Hem kolay mı çekmek
Onca nazı, kaprisi…
Aşka dair yazmayım değil mi anne
Yoksa tükenmiyor elin güzeli, perisi.
(Hayat dediğin nedir ki)
Kayıt Tarihi : 9.8.2008 05:24:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (10)