Hızlandırılmış Yaşamak Kursunun Perde Ar ...

öyle yalnızdım ki
bir bulut bile yoktu
dizleri üstüne çöküp
gözyaşlarımdan falıma bakacak.

bir ses yoktu
kavanoz kapağı bile
sessizce düşerdi yere.
dönmezdi hiç kendi etrafında
öyle sabit,
öyle kaskatı düşerdi.
akşamları
korkuyla kapanır
ve sabahları sıkışır,
açılmazdı.

benim hizamda hiçbir şey yoktu.
bir çizgi yol olup uzardı.
yol çizgiden usandıkça kaçardı.
neye baksam içinde kasvet.
her şeyin benim için adı gayret.
her şey kocamandı.
ben küçücük.

nöbetini tutardım
büyülü öykülerin
kısacık sürerdi onlar da.
hemen biterdi.
unuturdum okuma yazmayı.
yine de boyama kitapları değil
bir mektup
beni peşinden sürüklerdi.

ne olmuş bir düş sürdüyse
sürüp sürüp bittiyse
bir is gibi
evin perdelerine sindiyse.
çatısı hala bizim diyince
rüzgar gülüp geçtiyse.

sahtedir her parantez biraz
sen anlamadıkça
hiçbir anlamın
bir anlamı olmayacak.
tırnak içine aldıkça
kendi cümlelerini
hayat senden kaçan
bir gölge olacak.

aynam kırıldı,
gözlerim hep bir tantana.
rolü üstüne büyük gelince
güldü akşam dümenden.
uzaklaştım
uyum sağlamak için
sahnemden hemen.
korktum
atlarken kendi içimden.
her şey kocaman
ben küçücük.
öyleyse
içimde bu yükseklik neden.

üç heceye sığan
devinim dolu bir heyecan.
çocukluk, düşler ve korkuluk.
korkuluk keskin bir netlikle
bitiriyordu güzel başlayan her cümlemi.
belki de budur,
benim de ömrümün matemi.
soğuktan çatlamıştı
korkuluğun bile elleri.

aykırı bir nehir gibi
taşar atlardan
otlardan
rüzgarlardan
sesimden
bir kavga.
rüzgardır benim adım
bir başka memlekette.
hep barışı arar.

ve ben ne zaman
dallarım büyüse
bir rüzgara kırılırım.

usandım her şeyin
hızlıca şiire dönüşmesinden.
hızla yitip gitmesinden.
hep bir yenilik umuduyla
dönüşüme giriyorum.
geri dönüşüme.

kuşun
kanadına sıkılan kurşunu
bilmesi gibi kendi kusuru.

imgelerden yontulmuş
bir gürültü silsilesinde
kaçıyor kovalarken yaşamak
ömrüm bir çukurun vesvesesi.
yanlış yöne kazıyorum.

şimdi
öyle bir sessizlik gelsin ki
bir daha
sağır
kulaklarımı ağlatmasın.

esaret kitaplığına
cesaretten seçmeler.
sığar diyorum,
elbet okunur.
taşana kadar dolduruyorum.