Güzeldere yolu, bükülür gider,
Yaylasına doyum olmaz Hizan’ın.
Bir tarih başımda, tutuşup biter,
Güllerine can dayanmaz Hizan’ın.
Ağaların, beyliklerin diyarı,
Keklik yurdu, arıların kovanı,
Güzel belde, amma yok ki soranı,
Hayalîmden özü gitmez Hizan’ın.
Bağlarını tarif etmek imkânsız,
Çıplak gelen, sende kalmaz mekânsız.
Kulun der ki; “yaşanamaz imansız”,
Methiyesi, bende bitmez Hizan’ın.
Kasriği, Gayda’yı, Nurs’un Köyü’nü,
Nasıl anlatsam ki, senin öykünü?
Narını, üzümü ve tütününü,
Bilen bilir, her kul bilmez Hizan’ın.
Nebiler yurdusun, beyler konağı,
Mezopotamya’nın yakın tanığı,
Tarihin beldesi, tarih ortağı,
Sancağı inmedi, inmez Hizan’ın.
Kayıt Tarihi : 9.8.2010 00:55:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!