Ağalık köylünün başına bela,
Yediği lokmayı sayar ağası;
Dayağa, zılgıta olur müptela,
Verir ona her gün ayar ağası.
Kimi ağa hırsız, kaypak, yalancı,
Tükrüğünü yalar yoktur utancı.
Kara gözlüm bu ayrılık yetişir,
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
Devamını Oku
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
Sayın Mustafa Bay, katkınız ve değerlendirmeniz için teşekkür eder, esenlik dilerim.
Evet,
"Hıyarağası"
En tanınmışı
Zamane olanı
"Modaya" uyanı!
O soyarken
Öyle belli de etmez,
Bahanesi de vardır zaten,
"Kabuktan"
Gereksiz engelden kurtulmaktır.....
Ne desem ki
Hala sürüyorsa "FEODAL" düzen,
Ağalık, şıhlık!
Bir buna baş kaldırmadı "özgürlük savaşçıları!"
Tebrikler Nevzat Bey...
Sayın Mustafa Bay, katkınız ve değerlendirmeniz için teşekkür eder, esenlik dilerim.
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta