His ve Sır Şiiri - Yorumlar

Hâsılı bitirdim emanet malı
Günahın bohçası bin bir yamalı
Bu beden bu yükün aciz hamalı
Altında can verdi zarardan yana.

Beğeniyle okudum

Farkına bile varmadan ezdiğimiz karıncanın dahi mesuliyeti omuzlarda iken bohçamız hep yamalı olmak durumundadır. Hayat gailesi yolları taşlı, irade etmeye meylettiklerimizi de yalan eylemekte.
Bence bu noktada esas olan amelimiz olacaktır şairim. Yüreğine şiir ile sorgu sual edenden de Rabbim elbet razı gelecektir.En hakiki saygılarımla selam olsun Bedri Bey.

Yürek sesinizde;
HİS' lerin gördüğü, duyduğu sırların yaşamdaki etkileri çok güzel dile getirilmiş.

Tebriklerimi, selam, saygı ve sevgilerimi yolluyorum Hocam.

Yazan yüreğe sağlık
Çok güzel olmuş hocam

Bedri bey hocam kutluyorum kaleminizi ve sizi.

Manası derin okuması güzel bir şiirdi.

Selamım ve Saygımla..

Hayırlı seneler diliyorum...

Gönderen: İdris Sadri Alan:

Bedri Tahir Adaklı Tarih: 02.01.2019 03:39 Konu: Yn: Yeni Şiir / His ve Sır (*)
Hocam iyi geceler. Öncelikle şunu belirteyim. Çok kolay bir şiiir değildi Benim için. Anlaşılması kolay olmadı. İlk defa duyduğum kelşmeler vardı.
Anlamak için hissiyatı yakalamak gerek. Çünkü dua kıvamında ızdırapla sarılmış dizeler var bu şiirde. Bu şiirde yılların muhasebesi var ki bunu demek bana düşmezdi ama ben şiiiri yetersizliğimle değerlendirmeye çalışıyorum.
Ben şiirinizi okurken tam olarak sizi anlayamayasamda hissiyatınızı yakaladığımı düşünüyorum bundan dolayı teşekkür ederim. Gecenize gün doğsun efendim ..

Toplumsal kaygılarla dolu çocuklar, kadınlar ve yaşlılar.
Kendine özgü güzellikler saklar, saflık hazineleriyle bir nur topudur.
El üstünde tutulunca cennetteki nazlı güllerdir.
Bir yanımız eksik kalır, kucağında tenha taşıyanlar.
Bizim tarlamızda dört mevsim’den b/aşka mevsim v/ar.
Sonunda açılacak bir kapıyı b/ekliyor dualarım.
Vasiyetim v/ar sevgiye, gül damlası getirsin çok uzaklardan sevgiliden.
Bir çocuğun mübarek elleri gibi elimde olsun aşk.
Nasipsizliğini böyle yarım bırak ma, söyle söyleyeceğini kabre girmeden gönül






Sırların uzletteki yolu aşk.

Allah Rızası için sevenler.
Ve biraz değil çok pek çok gariblerin
Bir çeşit gidişi v/ar’dı, dosta şems vakti buyurdu Şahım
Fakat şu muhakkak ki bizim değil, değil, değil aşk dedi Pirim
İnanca, dine, sevgiye, imana, aşka saygı değil, sövgü var artık dedi Mirim
Nereden tanıyor ki bu sevgi bizi diyor içimin içi, ve cevap bile vermiyor sorgulamalar dedi Hamal
Yahut ee… iii… uuı.. diye inleye inleye, kesik konuşmak moda olmuş dedi İhtiyar Bilge
Ruhumla konuştum kalemsiz harfsiz şems vakti dedi Üçler
Yürümezsen yol içinde birikir duada için titreye titreye dedi Yediler
Uzak, çok uzak bir yerleri özlüyorum teheccüt vakti dedi Kırklar
Ayrılık yok ruhla dost arasında nasip dedi Erenler
Hak aşığının ince gönlünü hangi kış kırabilir dedi Meczup
Gelipte ne diyeyim şu dillerim lâl, konuşan bildiğimiz nefs ile viran ettiğin gönül değil dedi Boşvermiş
?Kalp bir vesileymiş çorak toprağın kokusudur ruhu çeken dedi Hırkasız Derviş ?
?İçinizin içinde çok yalnız olan kendinden çok korkar olmuş bedenin içinde kalan duygularda akıl hepten susar dedi Deliler Şeyhi?
?Önüme düşmüş acabaların belkisi yarı aç yarı tok dedi Mahallenin Delisi?
?Yola çıktığım gönül, o sendin.?
?Yolun sonuna o kadar çabuk ulaşılmaz dedi Dost?
Varacağınız yere varınca dur dediniz mi beninize dedi Semazen
Bir çeşit hitap vardı kabirtaşlarında, bir çeşit s/öz söyleyiş dedi Neyzen
Bir huşu anı ve muhatap her sözü bir estağfirullahla karşılardı, sesleri besteliydi, sözleri ezgili dedi Garip Çoban
Sevgiliyle uyanan uyanacağı zaman uyanırdı, uykuda ürkmezdi geçinirdi sevgiyle insan dedi Zahit
Bu halin s/özünü herkes duyar mı, duymaz!.. dedi Seyyah
Varlıkları, yoklukları birdi, bir çeşit yaşayış, bir çeşit huzur,sükûn ve şükür v/ar’dır kabirlerde dedi Sufi
Bir çeşit aşinalık,tarz, kardeşlik şems vakti uçan kuşun kanat sesi duyulurdu orda alınan verilen soluk, işitilebilirdi duayla dedi Abdal
Ruhumuzu hasta edenlere dua ederek şifa arıyoruz dedi Arif
Ricalullah ile uzlet etki vuslat olsun ömrün geri kalanı dedi Aklı Kıt Adam.
Aşk talebelerinin bela avcısı aşıkların üstadı benim dedi Aşk.



B/aşk’a bir yol tarif edilmemiştir.


Zikrini kalbine miraç edenler, bir gönülden duayla gidiyor şems vakti.
İhtilafli mesele beden hapsine düşen ruh.
Süt isteyen çocuk gibidir aşığın hali.
Mahlukatın iaşesi Rezzak olandan değil midir?..
Muhabbet göstermelisin sefaletteki haline.
Gönül misafirhanenize iyi b/akın.
Dua tohumuyla hürmet, sevgiyle muhabbet ekiniz ki, gönlünü doyurduğunuz bir garip gidince iyiliğimizi söylesin.
Amenna ve saddakna.


Her daim semahta olan rahmet kimindir?..
Tevekkül ettiğin nedir?..
Merdivene basamak basamak çıkılır.
Sebepler aleminde tuali doldurmuş gözlerin gördüğü.
G/özü v/ar’ken nasıl kör gezer insan?..
V/akti yok hiç, kuşağı s/ağır görünenin kendine.
Bir şeyler yapmaya yalnızlıktan b/aşka.
Seni senden alacak olana vuslat talebinde bulun.
Canla başla çalışan irşad olur.
Amenna ve saddakna.


Hiç özelliği olmayan v/ar’mıdır.
İnkar edene nefsine rağmen şükret.
Salih amellerde bulunan capcanlıydı kabrinde.
Az uzağında bir’den ibret almayan yakınında olana şükrü olur mu?..
Arif ve kamil olan cennet ağacı gibidir.
İrşad meclislerindedir mevsimler.
Kocaman boştu dünya han avlusu.
Kocamanı bir ateşi saymazsan.
Tamamlamak için alevleri yelde coşuyordu beslenirken odunla.
İblis’in ademe secde etmeyişini temsil ediyor.
Amenna ve saddakna.


Daha önce övgüler sunduğum.
Ve Yusuf bir sanat yapıtıydı.
Derin bir iman ve tapınmanın ta kendisi.
Oysa bir fark var, güneşi balçıkla sıvayanla.
Aklı gitmiş kafalarla dolu kuşkulu yüzler.
Rabbine şükürde nankör olan ,şeytana hazır olda.
Kendisinden beklenilenle ve yapılmayacakla ustalık.
Amenna ve saddakna.

Uyanık zeka yetinir mi düşünmekte.
Öyküsünü kabullenmiş olanlar suretlerin Azrail’i beklemesi gibi.
Fakru zaruretten kaçanın işi bir görüntü sunuyor.
Kimden kaçacaksın?..
Hakkın kaza ve kaderi yerini bulur.
Amenna ve saddakna.

Nağmeler, elemler, emeller, dualar.
Bütün bunlar ne söze sığar, ne yazıya gelir.
Dostluk vardı, vefa vardı.
Söz vardı,öz v/ar’dı.
Sükûn vardı, rahat vardı, ruh vardı.
Huzur vardı, feyiz vardı, zevk vardı.
Neşe vardı, edeb vardı, can vardı.
C/anan vardı, hicran vardı.
Aşk vardı.
Şimdi yol’u sormayın; bilen yok ki.
Amenna ve saddakna.


Belli  yer kalmamış mahlukata bile.
Ezan  artık  inanana  “Aziz  Allah” dedirtmiyor, adamı ürkütüyor; “Lâhavle” dedirtiyor.
Gözleri zedeliyor, pislik birikintileri sokaklarda.
?Bizim için bu dünya düştür, hurilere aldanmayana gerçek aşık dostlar pazarında hakikat seven kişilerle uzlet etmek için b/ekler şems vakti duada gecenin çobanları.?
?Amenna ve saddakna?





Sevgi neden güzeldir?..

Kilidinin anahtarı nerde bilir misin?..
Sevgi, öğrenilebilir.
Siyahın en güzeliyle bak!..
İçinizdeki içe dönün.
Sorularınıza gönlünüzle cevap bulursunuz.
Bir vesileymiş aşk vesselam.

Nasip almak için öğreneceksin sevgiyi karşılıksız vererek.
Davası olanın manası olur mu?..
Nefs ben merkezlidir.
Gönlümüzü arıtmak için hemhal olmalı Estağfirullah ile.
Kendisiyle meşgul olan y/aralanır.
Bir vesileymiş aşk vesselam.


Kişi insan olmadan ne olabilir.
Ama bu aşk acısı olmalı.
Dahası, olamayacak mı hiç!..
Hiç bir tek bir.
Belki de.
Bir vesileymiş aşk vesselam.


Gönlünün söylediğini dili söyleyemedi.
Dahası belki de aldatıcıdır.
Ama neden acı veriyoruz.
Yoksa inanmalı mıyız?..
Yeniden doğmak için, bırakalım şeytan baştan çıkarsın dilediklerini.
Bir vesileymiş aşk vesselam.


Ve yitiriyorum burun kıvıran nefsi, b/öylece kabre girdiğim gece.
Nasıl olsa yakında öleceğiz.
Nasip olan rehberi düşleyerek.
Hatırlatıyor bana, bir sonsuzlukken.
Bir vesileymiş aşk vesselam.




Bir şeylerin v/akti yok hiç!..

Yunus’un dertli dolabından akar s/özü olanın gönlü.
Gerçekten hiçbir şey susmuş olanda,
Neden inanmıyorsunuz her şeyin temaşasına.
Dağda kesilen odunun ateşteki halini bilene aşk olsun.
Ve duyurabiliriz acının vecd halini.


Barut kokusu, insanlığın öldüğü yerden çıkar.
Ağırdır yükü mermiler düşerken mazlumun üstüne.
Önce kim ateş ediyor!..
İlgisizler bizim acılarımıza diyenlerin ölümü.
Ve duyurabiliriz acının vecd halini.


Güneş Işık’ları altındaki yıkık şehirler.
Ama seçmek zorunda değiliz.
Bir de önümüzde duran papatya tarlası.
İnsanlığımızı keşfetmek için sevginin canlı hali kalp ovasında.
Ve duyurabiliriz acının vecd halini.


Dünyamızın en tutkuyla istenilen şeyi değil sevgi.
Ölmek zorunda değiliz hiç olmak varken.
Ve bakıyoruz acılar içindeki halimize.
Ve yaşamanın en acı veren işkencesi yalnızlık.
Ve duyurabiliriz acının vecd halini.

Biz yaslayabiliriz bir duaya.
Kapı açıktır seni yalnız bırakma, merhamet et.
Sen mevlayı sevmeyi marifet edin.
Akıl yetmez, seven nafile bekler seferinden.
Ve duyurabiliriz acının vecd halini.


Rabbinin varlığıyla habibine bağlandın mı?..
Bütün peygamberler kardeştir.
Sen kiminle kardeşsin?..
Kuran deyince canını veren sahabeyi tanıdın mı hiç!..
Ve duyurabiliriz acının vecd halini.


Olmayan şeyleri yapan müslümanların devri.
Gaflette cümle işi.
Sen hakka tabi olmazsan, gizleyemezsin günahını.
Sen seni sevemezsen, Kuran’ın dediğini nasıl tutacaksın?..
Ve duyurabiliriz acının vecd halini.


İyice hüzün bağladı gecede kilidini.
Vakti varmış demek ki nefesin.
Gönlümü sen sandım.
Herbir şeye sevgiyle b/aktım bende bir garip oldum seher vakti.
Ve duyurabiliriz acının vecd halini.

Bezmi ezelden bu yana bela dediğinde yan yanaydık o sendin.
Sen daha meselenin Elif’ini anlamamışsın.
Rahman’ın dergahında acıda, tatlıda güzeldir.
Gönül ne istiyorsa, bize de ver duada.
Ama biz!..
Ve duyurabiliriz acının vecd halini.


Sesin geldiği büyük dalgalara, dalga dalga değiliz.
Tembellik dünyasında insan.
Esip duran rüzgar kadar aç değiliz.
Yamacında duruyoruz sevginin.
Ve duyurabiliriz acının vecd halini.

Ama biz orada değiliz!..
Ve Nisan sanki kar yağdığında.
Bize çok düşkün olan bir göğün altında.
Gülümseyen selam veren o kadar güzellikler içinde.
Ve duyurabiliriz acının vecd halini.

Ama biz orada değiliz!..
Ve biz orada merhamet pınarının başında olamadık ki.
Sevgi çeşmesinde sen duruyor olacaksın.
Ve duyurabiliriz acının vecd halini.


Nasiplendik elhamdülillah.
Aşkınız daim olsun.
Yüreğinize sağlık.
Allaha emanet olun.
Selam ve dualarımla.
Hoşça bakınız zatınıza.

sevgili hocam hislerimiz duygularımız olmasa nasıl anlatırdık meramımızı irade sehibikakarlı olmqk yakışır insan cayaşamak için kutlarım hayatın her safhası bir başka güzel

Yasin Sarıahmet Alan: Bedri Tahir Adaklı Tarih: 31.12.2018 15:00 Konu: Yn: Yeni Şiir / His ve Sır (*)
Silkinip atmadım gaflet tozunu
Bir taşlı yol düştü hem de uzunu
Kesiyor yokuşlar gidiş hızını
Kalmadı mecalim ısrardan yana.

tebrik ederim efendim çok akıcı ve vurucu mısralardı

: Mücahit Karaçınar Alan: Bedri Tahir Adaklı Tarih: 31.12.2018 12:13 Konu: Yn: Yeni Şiir / His ve Sır (*)
Bedri Bey bu güzel şiiriniz için teşekkür ederim