Hiritu Şiiri - Muhammet Hüseyin Mert

Muhammet Hüseyin Mert
47

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Hiritu

sabah kalktı hiritu aynaya baktı yüzünü yıkadı bugün güzel bir gün olucak diye düşündü sonra eğitilmek üzere merkeze doğru yola çıktı(böyle olması gerekiyordu çünkü) saçlarını ıslatmıştı hafiften içeri girerken aşağılandı buda eğitimin bir parçasıydı belli ki yukarı eğitim odasına çıktı toplanmıştı tüm numaralar bir araya böylece birbirlerinden nasıl olmaları gerektiğinide öğrenebiliyolardı bir süre sonra eğitmen girdi tahta kapıdan içeri numaralar ayağı kalkarak ne kadar itahatkar olduklarını gösterdiler oda bunu tüm nefretiyle karşıladı belli ki o bir zamanlar onlar kadar başarılı olamamıştı ama yine de bu noktaya kadar ulaşabilmişti şimdi sıra bizdeydi...birinci yükleme ikinci yükleme üçüncü dördüncü ve beşinci sorgulamadan yükledi hiritu tüm öğretilenleri beynine ve bilinçaltına tüm imgeler güzelce sardı bir ağ tüm kafatasını artık ne yapması gerektiğini biliyor sorucağı soruları ve alıcağı cevapları mutlu bir yaşam onu bekliyordu hiritu bir süre sonra birşey farketti sabah sevinçle kalkmasına rağmen zaman geçtikçe anlam veremediği bir duyguya kapılıyordu sanki yavaş yavaş yapış yapış tüm bedeni kusmukla kaplanıyordu ve o bunu sadece hissedebiliyordu ama anlayamıyordu ve hiritu artık sabahları kalkmak istemiyordu gözlerinin altı şişmiş yüzünü küfrederek yıkadı birkez daha ve eğitim merkezine doğru yola çıktı artık başlangıç ritüeline de katılmak istemiyor du geç kaldı bilerek daha fazla yannız kalmak istiyordu aynaya bakıp karşıdakinin ne olduğunu anlamaya çalışıyordu biraz uyumaya ihtiyacı vardı elleri ve ayakları uyuşuyordu uyudu hiritu tam 10 asır boyunca vücudu balçık toz küf ile kaplandı nefes alamadı çoğu zaman dünya yeni taze kaoslar yaşamaya hazırdı her zaman öylede oldu şartlı refleks haline gelmiş savaşlar yıkımlar kimse bu durumu yadırgamıyordu hiritu uyuyordu uyandı hiritu tam on asır sonra yavaş yavaş kalktı üstünde oluşmuş olan ağaçların köklerinin altından deri değiştirmiş dökülen etleri yenilenmişti eskiden evi olan yer şimdi bitki örtüsüyle çevriliydi görünürde hiçbirşey yoktu yannız kalmak istemişti artık yannızdı yürümeye başladı huzurluydu derin uykudan sonra bütün bunlar çok ilginçti bir süre yürüdü zaman kavramını yitirmişti etrafta hatırladığı dünyayla benzeşen hiç birşey yoktu ormandı fakat hayvanlar meyveler nerdeydi etrafı saran plastik benzeri bir bitki örtüsüydü ama hiritu izlendiğinin farkında değildi onlar son kalan insani dürtülerini kaybetmiş ve 5.dünya savaşında insanlığın birbirine karşı kullandığı magnetik kimyasal silahlar yüzünden mutasyona uğramış son insan kalıntılarıydılar onlar düşünme yetilerini kaybetmiş bilinçaltlarında sadece yaşamaya kodlanmış bunun içinde yannız tüketen hatta kendi etlerini bile yemekten çekinmeyen varlıklardı insanlığın son kalıntıları bilinçaltının kendini varetme çabasının zaferi karanlığın karanlık yüzü artık oyun bitmişti hiritu'yu orda parçaladılar etlerini damarlarını gözlerini kalbini ve beynini yediler sonrada birbirleri saldırdılar artık rüzgar esmiyordu bulutlarda karanlıktı ama istenilen buydu onun için sorun etmemeliydik zaten hissetmiyordukta güneşten uzaklaşmıştık hep gece vardı sadece görevimizi yerine getirmeliydik belki o zaman mutlu olabilirdik! ! ! YOK ET! ! !

Muhammet Hüseyin Mert
Kayıt Tarihi : 20.10.2010 16:39:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Muhammet Hüseyin Mert