Hira Mağarası'nda Nur İçinde
Bir dağın yamacında, Hira adlı mağara,
Muhammed, yalnızlıkta arar Hakk'a vara.
Gökyüzü örtüsüyle, gecenin karanlığı,
Yerini aydınlatır, ilahi bir ışıkla.
Göğsünde bir ağırlık, kalbinde bir çarpıntı,
Cebrail'in kanadından, duyulur bir nefesi.
Allah'ın ismiyle, sararır O'nu nur,
Vahiyle dolar gönlü, ilahi bir huzur.
Yaratan Rabbinin emriyle dolup taşar,
İlk ayet nazil olur, kâinata bir başlangıç.
"Oku!" der Cebrail, kutsal kelam iner,
Muhammed'in yüreği, İslam'la titrer.
Rahmetin elçisi, elinde bir kitap,
Hayatın rehberi, kılavuzun ismi Muhammed.
Namazın emri gelir, kıble Ka'be'dir artık,
Müslümanların gönüldeki yıldızı parlar.
Yoktur hiçbir kuvvet, bu hakikati engelleyemez,
Muhammed'in kalbi, Allah'a bir adanmışlık.
Hira mağarasında başlar yolculuk,
İslam'ın nuruyla aydınlanır bütün bir ümmet.
Onun adı sevgi, merhamet ve adalet,
İlk vahiyde başlar, son bulmaz bu serüven.
İslam'ın temeli, Hira'da atılır,
Muhammed'in yüreğinde, Rahman'ın sevgisiyle.
Kalemle yazılmış, kaderin kitabında,
Hira mağarası, bir milat olur tarih.
Muhammed'in yolu, bir nur yolu olur,
Hidayetin rehberi, O'nun adıyla anılır.
Hira'da öyle bir geceydik ki,
Kâinat yankılandı nur içinde.
Muhammed'in gönlü bir çiçekti,
Kuşlar şehadet getirdi rüzgarla.
Hatice'nin bakışları melek gibiydi,
Gönlünde sevda, iman rüzgarı.
Aşk ateşi yandı her iki yanda,
Gökteki yıldızlar düştü bir bir yere.
Kayıt Tarihi : 24.12.2023 15:54:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!