Günlük güneşlik bir gün, Alaca Meydanı’nda;
Bir banka oturmuştum, Eski Cami yanında.
Bastonlu biri geldi; belli, yaşlılık çağı;
Sağ yanıma oturdu, aksıyordu ayağı…
Sordum, adı Necip’miş; Kuyluş Köyü’nde Mukim,
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.