Gönül keştîsiyle bahr-i mihnette
Girdâb-ı gamdayım yetiş yâ Ali
Emvâc-ı firkatle hâl-i hayrette
Girdâb-ı gamdayım yetiş yâ ali
Sensin bize dâim hallâl-i müşkil
Hanbağı'na kurulmuş âşıkların otağı
Gülzâr-ı aşk olubdur aşk ehlinin durağı
Gelpîr evine âşık eyle özünü puhte
Yanuptur aşk od'una erenlerin ocağı
Kaşınla kirpiğin zülfün senin ey kâmet-i zîbâ
Biri misk ü biri anber birisi sünbül-i ra’nâ
Cemâlün hüsn ü ânun ruhları âlün gül-endâmın
Kamer-tal’at melek-haslet perî peyker saçı leylâ
Men aref sırrına irdin ise âdem oldun
Yohsa her sûret-i insan olan olmaz hûş-yâr
Eğerçi men aref sırrından âgâh oldısa nefsün
Olur idrâk iden Rabbisini kâmil beşer yâhû
Bâ-yı Bismillahirrahmanirrahimden ibtidâ
Menzil-i mi’râca mahbûb-ı Hak itdükde urûc
Nûr-ı vechinden münevver oldu encümle bürûc
İndiler gökden yere teşrifin istikbâl içün
Eyledi bürc-i esedden şems ü mâh ol dem içün
Mey ü mahbûb arzu kıldığım ayb itme ey vâiz
Mey ü mahbûb olan yirde olur her şeb sabâ meclis
Hak-şinâs ol ey güzel fehm eyle kendi nefsini
Kîl ü kâl-i vâ’ize uyma kelâmı muhtelif
Nûr-ı kandîl-i mu’allâdır Huseyn-i Kerbelâ
Revnak-efzâ-yı musallâdır Huseyn-i Kerbelâ
Tayyib u tâhir, mutahhardır sıfât u zât ile
Rics-i isminden müberrâdır Huseyn-i Kerbelâ
Nûr-ı vechündür habîbüm kıble-i ulyâ bana
Ka’be-i dîdârun yüzündür Mescidi’l-aksâ bana
Kabe kavseyn olduğun bildüm anunçün ey nigâr
İki kaşındır senin mihrâb-ı ev ednâ bana
Ey sıfatın âyet-i hedinehü’s-sebil
Oldu gül ruyun görüp gülşende gül hayran sana,
Andelib-i gül değil hayran bütün devran sana.
Taraf-ı ruhsarında rengarenk olup nakş-ı ezel,
Bir basat-ı renk-i nev olmuş şükufistan sana.
Rıza babında bir hak vücudum hakpay-asa,
Gubar-ı rah-ı aşkım mahva erdim gird-i cay-asa.
Kılıp çak-ı geriban tir-i ta’na hem gögüs verdim,
Bu endam-ı tenim surah surah oldu ney-asa.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!