Ne için doğurduğunu hiç bilmedi annem
Bende.
Biliyorum bin yıl yaşatmadın beni
Gün oldu önce, içimde yeşermeden geçen bahar
Çiçekler ezildi, güller buldu rengini gözümde
Ay'a döndü ufak zamanlar, kırıntılı camlarıyla
Fırlayış, nefs mahseninden ve göğe
Saplanan isyanlar çağı
Dulda bir geçimlik ve/veya basit müdafaalar
Sırtta tahakküm sanılan babalar..
Yıla evreden saatler durağı her sokak
Benliğin ardında ilk gemleniş
Bomboşlukla dolduran her sineyi
Uçurumluğunda kavrayış hürriyet yalanını
Biliyorum, bin yıl yaşatmadın beni
Yerine bin yıl sığdırdın içime.
Farksız zamanlardan geçiyordu ömrümüz
Neyle vuruldu bileklerimiz
İçi dışı zindan, bu çağ denen kafes
Altından ırmaklar akan hakikat
Ey necis dolu denizlerde
Köpük köpük eriyen Firdevs.
Biliyorum, bin yıl yaşatmadın beni
Bin yıl yaşayan Nuh'un
Tufanlarıyla doldu yılımız, bilinmedi
Annem de ne için doğurduğunu bilmedi
Bilmedim bende.
Gökleri hilal kaplı yurdumun
Secdelerde, putların gölgesiyle oynaştı ruhumuz
Korku yataklarında haykıran eyvah
İhtilale uğrayan gönüllerde
Muktedir olamadı Allah..
Kayıt Tarihi : 29.10.2020 22:40:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!