Gecenin omzundan yükselip gökyüzüne
Yıldızları toplayıp doldursam eteğime
Yağmurun avucunda,
Güneşi en derinden,
Ateşten bir gül gibi koparıpta yerinden
Yıldızlarla beraber bıraksam ellerine….
Bu şehir o şehir değil…
Bu yol,bu sokaklar…
Başıma eğilen bu gök o gök değil…
Hüznümde boğuluyor deniz…
Bu deniz o deniz değil..
Bir sitem var her taşında kaldırımların…
Suskunsun...
Suskunum...
Bir hüzün kıyısında
Dalmaya hazır bir martı
Kanadına yazıldım
İnadına yazıldım
Son kuşlarını da uğurladım baharın
Kara yelesinden tutup rüzgarın,
Bütün yağmurları çağırıyorum,
Bütün yağmurları...
Yokluğundan daha çok
Çikıp dağlara haykırsam
Anlatsam,ağlasam ve bu çığlığı
Ateş gibi gökyüzüne savursam
Yılları kardır diye dökerek saçlarıma
Mecnun’un aşk diye ağladığı
Yağmurları dökerek kurak avuçlarıma
Şehir dar,şehir geniş
Şehir boş,şehir yalnız
Ve güpegündüz,
İki uzun gece gözlerin...
En bildik yolu unutuyorum
Anlıyor musun?
Bugün gökkuşağıyla uyandım kirpklerimde
Bugün yüreğimde çarpan gürültü
İçimdeki dili bağlı bülbüllerin
Sonçırpınışları oldu...
Gül son soluğunu tüketti yanağımda..
Rüzgar sesimi alıp götürdü...
Bir heykel,heykeltraşa dönüşür içimde sessizce
Yontar kıymığını kalbimin
Yel değirmeni olur kimi,
Öğütür acısını
Dumanı tüten bir keder soğur
Arındırır kirini pasını dünden kalan,
Hayatın dalgasında boğuluyor içimdeki deniz....
Geceden hüznü sıyırıp,
Gözyaşına boyuyorum tenimi...
Karanlık bir tualde ebru oluyor ellerim....
'Gözlerindir beni bende el eden
Aklım başımda olsada,
Yüreğimi del eden....'
Yüreğime yazdığın hikaye
Ve hayalime çizdiğin resmin...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!