Meyletme hiç konfora, şu kısacık hayatta!
Ne fark eder geçse o; bir kulübe ya; yatta?
Öyle, böyle geçiyor, şu dünyada hayatlar
Sanır mısın sen acep; yatlı, katlı hayat kar?
Akil olan; faniyi, sonsuz ile değişir!
Akılsızlar; fenanın, üzerinde dövüşür(!)
Gönül verir arifler, elbette ki bekaya!
Şu dünyanın her şeyi; bilirler ki hikâye.
Hikâyeyle avunmak; mü’min için badire!
Halas için her gaftan; niyaz gerek Kadir’e.
Cennet önünde engel, dünyadaki her tuzak!
Kim âşıksa fenaya; o, rızaya pek uzak.
Uzak eder rızadan, bir beşeri her kusur!
Nasıl bulur onu, o; olmuş ise pür kusur?
Azap olur akıbet; insan raydan çıkarsa!
Nasıl insan olur kul, tüm gayesi çıkar sa?
Kudsi değil ne yazık; pek çokların hedefi
Mağlata-i şeytanla, doldurmuşlar sadefi.
Her şeytani fikir’in, elzem sadırdan def’i!
İlk etapta elinden, at içkiyi ve defi!
Bil ki gerçek felahın; çok samimi tövbede!
İflah olmak istersen, tüm mazine; ”tövbe” de!
Dua, dua el açıp; iste Haktan hidayet!
Her ne zaman daralsan, de ki; ”Rabbim Huda yet! ”
“Bittim! ” dersen, tükenip; “yettim! ” olur cevabı
Dost kılarsan onu sen? Gani olur sevabı!
Cihat ŞAHİN
14.10.2010-İZMİR
Kayıt Tarihi : 14.10.2010 23:10:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!