Sabahın erken saatleri yürüyorum sokakta
Yorgunluğunu sisle örtmüş şehir uykuda
Paltomun yakası kalkık ellerim ağzımda
Isınmak ne mümkün, bu şubat ayazında
Hayat belirtisi kaldırımdaki ayak seslerim,
Bir de havlama sesleri, boğuşan köpeklerin
Ayazdan ağaçlarda beyaz çiçekler açmış
Çaycı Hikmet ocağın altını yeni yakmış
Yüzü eski sobada çıtır çıtır yanan odunlar
Oh, yeni ısındı iliklerim gelsin artık çaylar!
Bu saatte tek açık yer Hikmet’in çay ocağı
Bulunmaz böyle bir yer arasan köşe bucağı
Birer ikişer gelip doldurur çay ocağını millet,
Yükselen sesleri susturan tek kişidir Hikmet.
Gür çıkar Hikmet’in sesi serde kabadayılığı var
Sakin olun ağalar, beyler mülkün sahibi Allah var.
Susunca herkes, duyulur karıştırılan çayın sesi
Alana verilir, her masada ayrı bir hayat dersi!
Sebati Manav 20 Şubat 2009
Sebati Manav
Kayıt Tarihi : 8.4.2023 21:01:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Sebati Manav](https://www.antoloji.com/i/siir/2023/04/08/hikmetin-cayocagi.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!