Hikmet İncileri (191) Şiiri - Aydın Suyak

Aydın Suyak
250

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Hikmet İncileri (191)

Hasan Basri (R.a.)

=Ömer bin Abdülazîz'e yazdığı mektubu=

'Şüphesiz ki dünyâ, geçip gidilecek bir konaktır.
Ebedî kalacak yer değildir.
Dünyâda zenginlik ona dalmamaktır.
Üzerinde yaşayanlar her an birer birer ölmektedir.
Onu üstün tutan zillete, toplayan fakirliğe düşer.
Dünyâ zehir gibidir.
Onu bilmeyen yer, o da onu helâk eder (öldürür) .
Dünyâda, yaralı olup da yarasını tedâvî ile uğraşan kimse gibi ol.
Yaralı kimse yarasının azmasından korkarak perhiz yapar,
daha şiddetli acıya düşmemek için çektiği acıya sabreder.
Tuzakları süsler altında gizlenmiş olan şu gaflet dünyâsından sakın.
Ona dalma!
Bitmeyen arzularla gönüller çeken sözlerle süslenmiş,
nicelerini aldatıp, kendine meftun etmiştir.
Süslenmiş gelin gibidir.
Gözler ona bakmakta,
kalbler ona hayran,
nefsler ona âşık,
o ise âşıklarını helâk ediyor.
Yaşayanlar ölenlerden, sonrakiler öncekilerden ibret almıyor.
Ârif olanlar bile bu hususta dalgındır.
Ona düşkün olan, ondan dünyâlık elde eder.
Fakat aşırı giden aldanır, âhirete gideceğini,
dönüşünü unutur.
Kalbi dünyâya dalar ve ayağı kayar.
Sonra da büyük bir pişmanlığa ve derin bir hasrete düşer.

Dünyâya düşkün kimse, murâdına kavuşamaz.
Bir gün olsun rahat nefes alamaz.
Her gün, ayrı bir düşünce, keder getirir.
Derken dünyâya o kadar dalar,
ömür biter de ecel bir gün onu yakalayıverir.
Sonunda, azıksız âhiret yolculuğuna çıkmak zorunda kalır.
İşte böyle duruma düşmekten sakın.

-Ey müminlerin emîri!
Dünyâdan kendini muhâfaza edebildiğin müddetçe,
sevinçli ol.
Yoksa, ne kadar üzülsen yeridir.
Dünyâ kimi sevindirirse,
sonunda mutlaka beğenilmeyen bir şey vardır.
Dünyâda sevinen aldanmıştır.
Bugün faydalı görünen dünyâ yarın zarar verir.
Dünyâda, ümit, belâ berâberdir.
Dünyâda kalmanın sonu yok olmaya gider.
Onun sevinci hüzün ile karışıktır.
Dünyâda ne geleceği belli olmaz ki,
beklenip tedbir alınsın.
Dünyâdaki arzular, yalancıdır.
Emelleri boştur.
Onun iyiliği kederdir.
Eğer iyi düşünürse,
Âdemoğlu, onda her an tehlike ile karşı karşıyadır.
İnsan, rahatlık hâlinde de, musîbet zamânında da,
tehlikeli durumlara düşmemeye gayret göstermelidir.
İnsana öleceğini Allâhü teâlâ ve peygamberleri aleyhimüsselâm,
bildirmemiş olsa bile,
dünyâ onu uykudan mutlaka uyaracaktır.
Bununla beraber,
yine Allâhü teâlâdan azâb ile korkutan,
Cennet ile müjdeleyen rehberler geldi.
Allâhü teâlânın indinde dünyânın zerre kadar kıymeti yoktur.
Resûlullah efendimize dünyâ hazîneleri arz olundu da,
O kabûl etmedi.
Verilmiş olsaydı bile,
Allâhü teâlânın nezdindekinden sivrisinek kanadı kadar,
bir şey eksilmezdi.
Dünyâ, imtihân için sâlih ve ibâdet edenlerden alındı.
Aldatmak için de, Allahü teâlânın düşmanlarına verildi.
Dünyâ verilerek aldatılanlar,
dünyâyı elde etmekle,
ele geçirmekle, kendilerine ikrâm edildiğini zannederler.
Allahü teâlânın,
Mûsâ aleyhisselâma şöyle buyurduğu rivâyet edilir:
'Zenginliğin geldiğini gördüğün zaman,
(Bu cezâsı çabuklaştırılmış bir günah) de,
fakirliğin geldiğini görürsen,
(Hoş geldin ey sâlihlerin şiârı, alâmeti) de,
istersen rahatlık sâhibini öv.

03-06-2010
(Devamı gelecek)

Aydın Suyak
Kayıt Tarihi : 3.6.2010 00:51:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Aydın Suyak