Hz.Yezid Bin Şecere er-Rehavî (R.a)
-Hutbeleri-
“Ey insanlar!
*AllâhTeâlanın üzerinizdeki nimetlerini hatırlayınız.
Benim siyahtan, kırmızı,
yeşil ve beyazdan,
görmüş olduğum,
sır içinde sır'ı görseydiniz,
şaşar kalırdınız.
Namaza başlandığında göğün,
Cennet ve Cehennemin kapıları açılır;
huriler süslenerek kendilerini gösterirler.
içinizden biri düşmanın üzerine atıldığında huriler
“Rabb’imiz!
Ona sebat ver ve yardımcı ol! ”
diye dua ederler.
Kişi sırtını düşmana çevirip,
geri döndüğünde ise mahcup olarak,
“Rabb’imiz!
Onu bağışla ve kendisine merhamet eyle! ” derler.
O halde ey Allâh-uTelânın kulları!
Anam-babam size fedâ olsun;
düşmanla karşılaştığınızda onlara var gücünüzle savaşın.
Çünkü düşmanla çarpıştığınız sırada dökülen,
ilk kan damlası,
tıpkı ağaç yapraklarının dökülüşü gibi,
tüm günahlarınızı döker.
İşte o zaman iki huri onun yanına gelip,
yüzüne bulaşan toprakları silerler.
“Ben sizin içinim” dediğinde de
“Hayır!
Aksine biz senin içiniz” derler.
Sonra ona yüz Cennet elbisesi giydirirler ki,
bu yüz tanesinin kalınlığı ancak,
insanın iki parmağı arasını doldurabilir.
Bu elbiseler insan yapısı değildir.
Ey insanlar!
Sizin her biriniz Allâh(c.c) katında ismi, siması,
süs ve sıfatları,
gizli ve açık bütün amelleriyle yazılıdır.
Kıyamet gününde
“Ey filan!
İşte bu senin nurundur”
veya “Ey filan!
Senin nurun yoktur” denilir.
Cehennemin de tıpkı deniz sahili gibi bir sahili vardır.
Burada haşereler,
hurma ağacı büyüklüğünde yılanlar,
katır kadar akrepler bulunur.
Cehennem halkı,
azaplarının hafifletilmesini istediklerinde onlara
“Sâhile çıkınız” denilir.
Sahile çıktıklarında ise yüzlerine,
dudaklarına ve vücutlarının,
diğer organlarına haşereler yapışır ve,
onları ısırmaya başlar.
Bunun üzerine cehennemlikler,
tekrar ateşe dönmek zorunda kalırlar.
Orada uyuza yakalanırlar.
Kişi derisi soyulup kemikleri görülünceye kadar kaşınır.
Birisi “Nasıl, acıyor mu? ”
diye sorduğunda da
“Evet acıyor” cevabını verir.
Bu kez öteki ‘İşte bu dünyada mü’minlere verdiğin,
eziyetin ve çektirdiğin acıların karşılığıdır’ der...
16-05-2010
''Şüphesiz Hâkk Talâ doğruyu söyler.''
ALLÂH (c.c.)
Rahmeti ve selâmı onun üzerine olsun...
Rabbim ondan razı olsun.
Şefeatlerini hepimize nasip olsun.
Kaynak:
1] Heysemi V/294 (Taberani, Mücahid’den) .
[2] Hakim III/494 (Mücâhid’den):
İsâbe III/658 (İbnü’l-Mübarek,
Zühd’de, İbn Mendeh ve Beyhaki, Mücâhid tarikiyle) .
Muhammed Yusuf Kandehlevi,
Hayatu’s-Sahabe, Akçağ Yayınları: 3/245-246.
Kayıt Tarihi : 17.5.2010 00:05:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Aydın Suyak](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/05/17/hikmet-incileri-178.jpg)
kutluyorum bu değerli çalışmayı
kutluyorum yrek sesinizi
saygılarımla tam puan +anto
TÜM YORUMLAR (2)