Hikmet İncileri 10 Şiiri - Aydın Suyak

Aydın Suyak
250

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Hikmet İncileri 10

= Îsâ aleyhisselâmın hikmetli sözleri =

*'Hikmeti,
ehil olmayan kimselere devretmeye çalışan,
bir kimse cahildir.
Hikmeti, ehlinden saklayan bir kimse ise zâlimdir.
Hiç kuşkusuz hikmetin bir hakkı vardır ve bir de ehli vardır.
Öyleyse her hak sa hibine hakkı verilmelidir'.

*'Hikmeti,
ehil olmayan kimselere ema net etmeyiniz ki,
hikmete zulmetmiş olmayasımz. Hikmeti,
ehil olan kimselerden kıskanmayınız ki,
anlayanlara,
idrâk sahiple rine zulmetmiş olmayasınız.

- Şefkatli bir hekim gibi olunuz ki,
he kimler merhemi sadece yaraya sürerler'.
'Kendiniz şaşkınlıkta olduğunuz halde,
yolunu kaybedenlere ne,
zamana kadar rehberlik etmeye devam edeceksiniz?

*'Kötü âlimlerin durumu bir arkın içine düşüp suyun,
akmasına mâni olan taşın durumuna benzer.
Taş suyu ne kendi içer ve ne de tarla ve,
bostanlara ulaşarak on,
ların istifade etmelerine müsaade eder.

- Yine kötü âlimlerin du rumu,
bataklıktaki ota benzer.
Dışı parlak görünür,
fakat içi pislik doludur.
-İlim, mücevherlerini domuzların,
boy nuna takmaktan sakının.
- Yine kötü âlimlerin durumu, kabirlere benzer.
Dışı mâ mur, içi ise ölü kemikleriyle doludur'.

*'Yolu, âhirete müteveccih olduğu halde dünyaya giden,
yola dönen bir kişi nasıl olur da,
ilim erbabından sayılabilir?
Kelâmı, muhtevasıyla amel etmek için değil,
onunla, başkasını ittiham etmek için öğrenen kişi,
nasıl olur da âlimler zümresine dahil olur? '

*'Öğrenip de öğrendiğiyle amel et meyen kişinin hâli;
gizlice zina eden ve hâmile olduğu görüldüğü zaman,
rezil olan zâniye bir kadının durumuna benzer.
Aynen zâniye kadın gibi,
ilmiyle amel etmeyen kimse de,
kıyamet gününde Allah Teâlâ tarafından,
mahşer ehlinin gözü önünde rezil edilir.

* Dünyâ sevgisi bütün kötülüklerin başıdır!
-Su ile ateş aynı kapta barımaz ise,
Dühya sevgisi bir,
mü'mini kalbinde öyle barınmaz!
- Gözde bakışı,kalpte şehveti büyütür!
(İnsanı aç gözlüyü doymaz eder.)
-Yemin edeim ki, şehvet (nefsin isteklerine uymak) ,
sâhibine uzun süren sıkıntı bırakır;
Dünyâ köprüdür geçmeye bakın;
Tâmiri ile uğraşmayın!
-Dünyâyı isteyen deniz suyu içene benzer.
Ne kadar içerse,
harâreti o kadar artar ve nihâyet ölür!
-Kim denizin dalgalarının üstüne ev kurar?
İşte sizin haliniz buna benzer,
Dünyayı ebedi yurt edinmeyin!
-Günâhlarını hatırladığı zaman ağlayana,
dilini koruyana ve başını sokacak kadar,
evi olana müjdeler olsun!

* Allah katında en sevgili şey,
sâlih kalplerdir!
-Allahü teâlâ onların,
hürmetine dünyâyı yaşatır;
Onlar bozulunca yeryüzünü harâb eder!

* Ağaçlar çoktur,
ama hepsi meyve vermez!
Meyveler çoktur ama,
hepsi tatlı değildir;
*'Hikmeti, ehil olmayan kimselere devretmeye çalışan,
bir kimse cahildir.
-Hikmeti, ehlinden saklayan bir kimse ise zâlimdir.
-Hiç kuşkusuz hikmetin bir hakkı vardır ve bir de ehli vardır.
Öyleyse her hak sahibine hakkı verilmelidir.
-Kendiniz şaşkınlıkta olduğunuz halde,
yolunu kaybedenlere ne zamana kadar rehberlik etmeye devam edeceksiniz?
-Yolu, âhirete müteveccih olduğu halde dünyaya giden,
yola dönen bir kişi nasıl olur da ilim erbabından sayılabilir?
Kelâmı, muhtevasıyla amel etmek için değil,
onunla, başkasını ittiham etmek için öğrenen kişi,
nasıl olur da âlimler zümresine dahil olur?

* İlimler çoktur ama hepsi faydalı olmaz!
-İlim bildiği halde işlenmeye ilim kişiye,
sadce kibirlilik verir!
-İlim ile amal etmeyen,
Gizli zina edipde açıktan,
doğurup rezil olana benzer!
- İlmiyle amel etmeyen,
kıyamet gününde bütün,
mahlükâtın huzurun da rezil olur!
-Sağırı,
dilsizi tedâvi ettim,
ölüyü dirilttim.
Fakat (câhilliği ilim ve olgunluk yacak) ,
ilâcını bulamadım.
Çünkü böyle kimse,
câhilliğini ilim ve kemâl sanmaktadı!

* Ben yoksulluğu seviyorum,
bolluktan nefret ediyorum,
zaten ''ey miskin'' deye çağrılmaktan,
hoşlanıyorum!
-Zenginler çok zor cennete girer!
- Rızkınız için boşuna kederlen meyin;
Eğer yarı eceliniz geldi ise zaten,
rızkınız siz ölmeden gelecek kendiliğinden.
Eğer eceliniz gelmede ise,
başka bir yorum yapmayın!

* Ey Havarilerim!

Dünyayi sizin için yüz üstü yere yatırdım,
benden sonra bir daha belini doğrultmasına imkan vermeyiniz.
Zira dünyanin çirkin taraflarından biri;
orada Allah (C.C) 'a karşı gelinmesidir.
Yine onun diğer bir çirkin yönü,
ona yüz çevirmeden Ahiretin ele geçirilmesidir.

* Ey havarilerim!
Dünyayi üzerinde geçilip gidilecek bir köprü kabul ediniz,
onu kalici bir yurt sayip imar etmeye kalkismayiniz.
Biliniz ki,
her günahin kaynagi dünya sevgisidir.
Nice bir anlik azgin arzular sahiplerine uzun acılara mal olmuştur.

- Dünyayi önünüzde çökerttim ve siz de sirtina bindiniz.
Sakin orada krallar ile ve kadınlar ile münekaşaya girişmeyiniz.
Krallar ile dünya üzerinde çekişmeye kalkismayiniz,
çünki onları dünyaları ile başbaşa biraktıkça size dokunmazlar.
Kadınlara gelince onlara tutulmaktan,
namaz ve oruç sayesinde kaçınınız.
- Dünya hem isteyen, hem de istenen bir seydir.
Dünyadaki riziklarini tamamlasinlar diye,
ahireti gaye edinenlerin dünya,
peslerinden kosar.
Buna karşılık dünya düşkünlerini de ahiret arar,
ölüm gelip de yakalayıncaya kadar.

= Yahya (As.) 'ın İsa (As.) 'a Nasihatı =

* Birisi senin hakkında konuşur da,
doğruları söylerse, Allah'a şükret;
Eğersenin hakkında yalan konuşursa,
daha fazla şükret;
çünkü onun iyilikleri sana yazılacaktır.!

- Nüktesi -
* İsa (a.s)
Keşfiyat alemini seyri sırasında,
dünyayı yaşlı bir kadın suretinde gördü;
ona: 'Kaç kocan var? ' diye sordu, dünya:
'Çok, sayıları belli değil'
dedi. Hz. İsa:
'Ölüp gittiler mi yoksa seni boşadılar mı? '
diye sordu; dünya:
'Hayır beni boşamadılar,
onları ben öldürüp yok ettim' dedi.
O zaman Hz. İsa (a.s) :

* '' Vay senin hâlin ve insanların,
başına getirdiğin bu felaket ne tuhaf!
Onlar sana rağbet ediyorlar,
senin için savaşıyorlar,
gelip gidenlerden ibret almıyorlar;
sen de seni sevenlere böyle yapıyorsun''!

* Hz. İsa (a.s) , şöyle demiştir:
'Dünyanın peşinden koşanın durumu,
denizden su içen kimseye benzer;
o ne kadar çok içse o kadar susar ve harareti artar.
Bu kişi ölene kadar içer,
fakat susuzluğu gitmeden kendisi helak olur gider!

Kıssa Anlatıyor:
*İsa (a.s)
- Zamanında üç kimse yolculuk yapıyorlardı,
yolda bir hazine buldular;
hazineyi paylaşmadan önce:
'Acıktık, aramızdan birisi gitsin de bize yiyecek alsın!
' dediler.
İçlerinden birisi yiyecek bir şeyler almak için şehre gitti.
Yolda giderken, kendi kendine:

'Ben en iyisini getireceğim;
yemeğin içine zehir koyup arkadaşlarımı zehirleyeyim;
altınlar da bana kalsın' diye düşündü.
Aynen düşündüğü gibi de yaptı,
yemeği zehirledi.
Diğer ikisi de kendi aralarında:
'Arkadaşımız gelin-ce onu öldürelim;
hazineyi de aramızda paylaşırız'
diye kararlaştırdılar.
Yemeği getiren adam arkadaşları tarafından öldürüldü.
Diğer ikisi de yemeği yiyip öldüler.
Oradan geçmekte olan İsa (a.s) havarilerine:

'İşte bu dünyadır!
Bakın nasıl peşine düşenleri öldürdü ve;
kendisi geride kaldı.
Vay, dünyalık için,
dünyanın peşine düşenlerin haline! ' dedi.
* Ey havarilerim!
Hâk'tan benim için du'a edin!
Ölüm şiddetinden öyle korktum ki,
onun şiddetini kaygıyla çok düşünüyorum...

- Derler ki:
Hz. Isa'nin (A.S.)
Yanında ölümden bahsedilirken derisi kanardı.

İsâ (As.)
ALLÂH (cc.) ondan razı olsun..
06-02-2010

Aydın Suyak
Kayıt Tarihi : 6.2.2010 09:07:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Hikmet incileri: Yazı dizimden oluştuduğum çalışmamdır.. Hirıstiyanlık, batıl olmuş ve tevratın da reklamı falan amacın dışına, çarpıtmayın lütfen.. Saygılarımla.. Selamun Aleykum..

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Aydın Suyak