Kadîr-i Zülcelâl Hakîm-i Mutlak,
Yaratıkla, Yaradan’da olan fark.
Isterse var eder isterse helâk,
VAR-da Hikmeti-ni gördüm Mevlâ’nın.
Her canlı “O”nunla doğar ve yaşar,
Âmentü-ye ikrâr bu sırla başlar,
Dağlar lâv fışkırır, denizler coşar,
KOR-da Hikmet-ni gördüm Mevlâ’nın.
Lâv fışkıran yanardağın korunda,
Aşıkın, Mâşuka olan zarında,
Ol Nebiler, Nebisi’nin Nûru’nda,
NÛR-da Hikmeti’ni gördüm Mevlâ’nın.
Ana rahmindeki canlı bebekte,
Feza boşluğunda dönen felekte,
Derede, tepede, dağda, dölekte;
TUR-da Hikmeti-ni gördüm Mevlâ’nın.
Semada, güneşte, yıldızda, ayda,
Deryada, denizde, ırmakta, çayda;
Medd-cezir denilen müthiş olayda,
SIR-da Hikmeti-ni gördüm Mevlâ’nın.
Akılda, fikirde, kalbde, idrakte;
Allah Allah diye çarpan yürekte,
Agaçta, meyvada, dalda, çiçekte,
NAR-da Hikmeti-ni gördüm Mevlâ’nın.
Şükürde, zikirde, farzda, sünnette;
Kaderde, talihte, şansta, kısmette,
Ömer’e lûtfolan ruhta, cesette,
SER-de Hikmeti-ni gördüm Mevlâ’nın.
Kayıt Tarihi : 9.10.2006 17:56:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)