Yaşam ulaşabildiğimiz en ulu mertebe,
Yaşatmak ve yaşama hakkı da öyle…
Direnmek ölüme, yaşamı sevmek ölmemesine…
Aşkı tatmak, sevdayı yaşamak, ihanet etmek ölüme…
Geleceksen, aşkı yaşayacaksan, Yaşamı severek gel..
Yaşam tavla oynamaya benzer.
Bazan kendinizde hayret edersiniz.
her attığınız zar, gelmesini beklediğiniz zardır.
Fark etmez ne kadar açık verirseniz verin.
Bir şekilde ya açığınızı kapatırsınız,
yada karşınızdaki pulunuza kırmak ister,
hele,
deryanın bir ucundun tut hele,
çek heleeee, bir çek hele deryayı,
tüm okyanuslar peşinden akar gelir.
Aç gönlünü sevgiliye,
kimseden öğrenilmez,
kendi gelir farkında olmadan.
Acıtır, sızlatır, belki mutluluğa varır,
belkide inceden inceye içine işler.
Tarifi hem çok, hem de yok.
İşte öyle bir şeydir, Aşk.
dalıyorum gözlerinin derinliklerine,
rengi gözlerinin, etkileyen ilk sebep,
sanki katmerli güllerin renga renk yansıması,
sonra adım adım bakışlarında arayışlarım,
gözlerinin renginden aldığım hazla derinlere.
Gözler,
ahhh o gözler,
aşkı hep orada aradım.
Ya yanlış yerdi,
yada henüz rastlamadım...
Gözlerine takılı kaldı gözlerim,
zaman durmuş o andan beri,
duruyor mu hala,
gözlerinde o an
.
Göl, göl olmuş damlalar,
nereden bu göllerin kaynağı,
diye sordum kendime.
Gözlerine baktım ıp ıslaktı.
Yıllardan almış ise demini kırmızı şarap,
en alasıdır yaşanmışlıkları içinde barındıran.
Şöyle sahilde, serin esen bir rüzgarda,
bardağı başka bir güzel,
bir güzelin endamını hayal eder gibi,
bardağında hafifçe salındırarak seyir etmem,
Al sevdanı yanına
tut elinden hayallerinin
tut bırakma bir başkasına
kalbinle baş başa yürü, yürü
parçalanmış olsa dahi yüreğin
tutunsun kalbinin cıdarına kanatarak
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!