Hikmet Babam Şiiri - Osman Şener

Osman Şener
232

ŞİİR


6

TAKİPÇİ

Hikmet Babam

EfeNdiM 2

-l-
Efendim!
Efendi Babam!
Nereden başlasam, nasıl anlatsam?

Bilirsiniz, ben;
Şu garip bulduğunuz…
“Evladım” buyurduğunuz…
Var ya hani…
Hak-i payiniz yani…

Efendim…
Efendi Babam…
Malumunuz; tabiîdir;
Önce anne, baba sevilir.
Ve sonra diğerleri…

Ama kim daha çok sevilir?
Mevla bilir…

Bende sevdim her insan gibi...
Sonra, seni sevdim hepsinden öte,
Canımdan öte…
Öyle ki!
Yanında bile, seni özledim Efendim...

-ll-

İlk sevgililer...
Uçmağa, uçup gittiler;
Ecel şerbetini içip gittiler;
Dünya zindanından kaçıp gittiler.

Yüklediler dertlerini yanık türkülere;
Yakıp gittiler.
Bıktırdık o tatlı canlarından;
Bıkıp gittiler
Sesiz sedasız bir yıldız gibi,
Akıp gittiler.
Ne varsa paylaşıldıkça çoğalan…
Bırakıp gittiler…

-lll-
Kaybolmuştum,
Göz kamaştıran karanlıklarda;
Şafak attı gönül burcumda birden;
Seni gördüm…
Sıcacık gözlerin değdi evvela gözlerime;
Kalbim titredi
Sonra deldi sinemi gamzen ;
Ruhuma işledi…
İşledi…
İşledi…
Birden gök çöktü, yer delindi!
Uzandı ellerin, ellerime;
Tutundum.. sana sığındım;
Korkularım silindi.
Anladım aktığımı, dolduğumu
Anladım ummanı bulduğumu
Anladım doğduğumu ellerine
Anladım İsmâil’in olduğumu...

Ve gözlerin! ...
Yüklenip merhamet bulutlarını
Çölleşmiş ruhuma rahmet yağdırdı;
Yıkadı pirüpak gönül aynamı;
Yanmış ciğerimi suya kandırdı.
Isıttı canımı, ısıttı her yanımı;
Yaralarım vardı deruni, ölümcül
Otadı; sarıp sarmaladı.

Ah babam!
Lokman babam!
Sahib-i zaman babam,
Manada nihan babam...
Nazarın neden can alır bilen anlatsın
Bu aşkın çeşmesi sensin,
Tatmayan tatsın…
lV

Vakti gelmiş ki meyin, meyhanenin
Tuttun elimden, götürdün
Sundun aşkın şarabını;
İçirdin…
Doldukça doldu cam!
Coştukça coştu gönül! ...
Aldın beni benden candan geçirdin
Göğsünde vecdin ummanları dillendi;
Kaynadı, kükredi;
Konuştun…
Lahuti sesin…
Bazen, ipek bir kumaş olup; dolandı ruhuma;
Yumuşacık… Hikmet’li… İlahi…
Bazen de yakan, kavuran bir alev gibi
Can evime değdi:
“Hamdım… Piştim… Yandım…”
“Bilmeyen, ne bilsin bizi”
Halime acıdı kimi,
Kimi bakıp, güldü geçti
Derken, bir tatlı tebessüm, geldi, yüzüme yerleşti
Set çekti göz pınarıma;
Zapt etti coşkun selimi;
Kurtuldum kem bakışlardan.
Yara selam olsun bizden! O biliyor halimizi.
Anlamaz nâdan, bilmez ki:
Aşığa dermandır derdi.
-V-
Esfele safilindeydim.
Aldın ta dibinden çukurun,
İlahi nuru katıp yıllarca yoğurdun
Bal ü per olup gezdirdin semalarda
Âlâyı illiyin’e doğru uçurdun.
Hikmet emzirdin anne sütünden kutsal;
Aydınlattın, en ücra köşelerini efkârın
Aydınlattın aşkın müntehasını.
Gösterdin Maşuk’u;
Sevdirdin hasların Has’ını.
Birlikte seyreyledik, ebedi ve ezeli.
Güzeli gören gözlerim oldun;
Bir seher vaktinde gösterdin Güzel’i.
Çözüldü lal olmuş dilim;
düştü içime ilahi aşkın cemreleri.
Derin denizlere daldırdın;
Döküldü ağzından lü’lü, mercan taneleri;
İnciler topladı ellerim…

Denizlere incilerin,
nerden geldiğini anladım Efendim!
Acıktım ekmeğim, susadım suyum oldun.
İnsan olmayı…
insan kalmayı…
ve nsan ölmeyi…
Ve uğrunda yaşanacak ve ölünecek ne varsa,
kuru ve yaş hepsini öğrettin.

Hayat oldun, can oldun.
Gönlüme sultan oldun.
Hepsinden mühimii Efendim,
Aktın İlahi Nur olup sadrıma;
Din ü İman oldun.

-V-
Efendim.
Efendi Babam…
Malumunuz tabiîdir;
Önce anne, baba sevilir.
Ve diğerleri, sonra gelir.

Ama kim daha çok sevilir?
Mevla bilir…

Bende sevdim her insan gibi.
Sonra, seni sevdim hepsinden öte,
Canımdan öte…
Öyle ki!
Yanında bile, seni özledim Efendim...

Osman Şener

Osman Şener
Kayıt Tarihi : 30.11.2018 22:55:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!